Bir “Yüzleşme”Romanı Olarak Kayıp Mona Lisa

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“Leonardo da Vinci’nin ünlü eseri Mona Lisa bir gün canlanır, ete kemiğe bürünür ve ressam Leonardo’nun karşısına çıkar. Ne var ki kusursuz sanat eseri Mona Lisa, sanatkârını tanımayacak ve ona “Sen de kimsin?” diye soracaktır. Tıpkı Tanrı’nın en muhteşem eseri olarak yarattığı insanoğlunun kendi yaratıcısını tanımaması gibi…

 

Kayıp Mona Lisa’da kim kimle yüzleşiyor?

 

Kayıp Mona Lisa aslında bir yüzleşme romanı. Bu yüzleşme aslında insanın kendisiyle olan bir yüzleşme. Bu kitapla “Ben kimim ve yaratıcımı ne kadar tanıyorum?” sorusunu okuyucunun kendisine sormasını amaçladım ve bunu tüm zamanların kuşkusuz en ünlü “ateist” dâhisi olan Leonardo da Vinci ve onun ünlü eseri Mona Lisa üstünden bir kurguyla yapmaya çalıştım. Amacım ateistlerin, deistlerin ve agnostiklerin sorduğu akılcı sorulara akılcı cevaplar verebilmek ve olağanüstü iddialara olağanüstü kanıtlar sunabilmekti. Bu bağlamda ateist yaklaşımları değerli bulduğumu söylemeliyim. Çünkü çoğu ateist aslında doğru soruları sorar fakat sordukları sorulara doğru kaynaklardan tatminkar cevap alamadıkları için inkara yönelir ve ateist olmayı seçerler. Oysa onlara doğru cevaplar verilecek olsa belki de imanın zirvesini yaşayacak insanlardır bunlar. Bu “yüzleşme” öncelikle herkesin kendi kendisiyle, inananların ateistlerle ve ateistlerin de hakikatle yüzleşmesi olabilir belki.

 

Leonardo Tek Bir Şeyi Arıyor

Leonardo da Vinci’nin neye inandığı ya da inanmadığı belli miydi, ateist olabilir mi? 

 

Leonardo’nun hayatını araştırırken onun ateist olmadığından iyice emin oldum. Bizler onu daha çok ressam yönüyle tanıyoruz. Leonardo aynı zamanda mimar, mühendis, teknolog, anotomist, botanikçi, müzisyen, matematikçi, filozof; çok yönlü, çok kimlikli…  Hem meraklı hem de müthiş bir hayalperest.  Yasak olmasına rağmen insan anatomisini merak ettiği için mezar kazıcılarıyla anlaşarak geceleri kadavralar üstünde diseksiyon yapan,  Ortaçağ’ın karanlık Avrupa’sında kilise baskısının etkili olduğu bir dönemde anatomik çizimlerini kağıda döken sürekli çalışan üreten biri.  Üstelik bu çizimlerin hepsi kusursuz. Hayatta mükemmelliği arayan ve her şeyi merak eden, sorular soran, cevaplar arayan bir insanın Tanrı’yı bulmamış olması mümkün olabilir mi?  İşin ilginç yanı, bu anatomik çalışmalar sırasında Leonardo tek bir şeyi arıyor: Ruhu! Bunu not defterlerinden öğreniyoruz. Leonardo insan ruhunun tıpkı hava gibi vücudun her yerine sirayet eden bir şey olduğunu bu yüzden ruhun mevcut olduğu tek bir yer olmadığını notları arasına yazmış. Leonardo “Eğer ruhun insan bedeninde mevcut bulunduğu tek bir yer varsa bu yer kesinlikle göz kapaklarının altında olmalı” diyor. “Kuş gibi aciz bir varlık bile böyle havada süzülüp uçabiliyorsa insan gibi kusursuz bir varlık neden uçamasın?” diyerek ilk uçma deneylerini gerçekleştiriyor. Ne var ki kilisenin Tanrısı ile kendi deneyimleri neticesinde bulduğu Tanrı aynı değildi.

 

Leonardo da Vinci’nin gizemli hayatı ve yakın bir geçmişte Paris’te gerçekleşen bilim kongresi  üzerinden hangi mesajlar ulaşıyor okuyucuya?

 

Bildiğimizi sandığımız ama yanlış bildiğimiz ve basit gördüğümüz kavramları yeniden açıklıyorum. Ayrıca yine önemli bir sorunsal olan din ile bilim birbiriyle çelişir mi sorunsalına değiniyorum. İslam ve Müslümanlık çok yanlış biliniyor. Müslümanların bireysel ya da toplumsal olarak yaptıkları yanlışlar İslam’a mâl ediliyor. Oysa Müslümanlar kusursuz değildir, kusursuz olan İslam’dır. Bu nedenle İslam’ı doğru anlamalı ve doğru anlatmalıyız. Ben tüm kitaplarımda bunu yapmayı hedefliyorum. Mesela bu kitapta “Tanrı” ve “Allah” kavramlarını, İslam olmanın manasını, La ilahe illallah cümlesinden ne anlamamız gerektiğini sorguluyorum. Bir yazar olarak ben, tek ayağımı İslam noktasında sabit tutmak suretiyle,  yazılarımla ve kitaplarımla tüm dünya milletlerini din, dil, ırk, mezhep, inanış ya da inanmayışına bakmaksızın sevgiyle kucaklamak ve İslam hakikatini herkese anlatabilmeyi amaçlıyorum.

 

Eserde Şifrelerin Yerleştirilmesi Olası

Mona Lisa’nın gizemi nedir?

 

Bu konuda birçok spekülasyon var. Mesela Mona Lisa’nın gerçekte kim olduğu, yüzü, gülümsemesi, cinsiyeti…  Leonardo’nun Mona Lisa tablosunda kullandığı atmosferik perspektif tekniği ve tuvalde hiçbir fırça darbesine rastlanmamış olması gibi resim hakkında gizemli kalan birçok nokta var. Hatta günümüzde kullanılan ileri lazer teknoloji sayesinde Leonardo’nun Mona Lisa’nın gözbebeklerine birtakım gizli kodlar yazdığı tespit edildi. Yine ileri lazer teknolojisiyle Mona Lisa’nın kolunda illuminati sembollerinden biri sayılan yılan figürüne rastlandığı da söyleniyor. Diğer yandan hemen hemen her sanatçı,  portreleri içine kendi simalarını ve kendi vücut özelliklerini, hatta dünya görüşlerini ve hislerini aktarma eğilimindedir. Bu sebeple Mona Lisa’nın zarif yüz hatlarının Leonardo’nun yüz hatlarına benzemesi garipsenemez.  Ayrıca Leonardo gibi kiliseye ve toplum düzenine karşı tam bir dik başlılık sergileyen bir sanatçı dâhinin eserlerine muzipçe şifrelerin yerleştirmesi son derece olası.

 

Bugünlerde nelerle meşgulsünüz? Yakın zamanda hayata geçirmeyi düşündüğünüz projeleriniz var mı?

 

Kışın İstanbul’da, yazın Bodrum’da yazıyorum. Bugünlerde Kudüs’le ilgili bir kitap çalışması üzerinde çalışıyorum. Yaklaşık iki yıldır, bir proje kapsamında çocuk öyküleri ve kitapları yazıyorum.

 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.