İsterseniz tarih, isterseniz doğa

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yaz aylarının popüler mekanları arasında kalan Assos, gerek tarihsel zenginliği, gerekse kitle turizminden kendini koruyabilmiş doğasıyla rakiplerine göre bariz bir üstünlüğe sahip, Pek çoğumuzun şöyle bir uğrayıp geçtiği, Kuzey Ege’nin en sıra dışı yerleşimi Assos. Tarihi ve doğal güzelliklerinin yanında az bilinen muhteşem koylarıyla da dikkat çekiyor.

İsterseniz tarih, isterseniz doğa

Assosia tatilden beklenen pek çok şey var. Eğer tarihe ve antik kentlere meraklıysanız 2700 yıllık kalıntılar sizleri bekliyor. Doğa tutkunları için Kazdağlan oldukça yakın. Deniz, kum, güneş isterim diyenler için mavi bayraklı Kadırga Plajı burada. Kafa dinleyip masmavi sularda denize girmek, biraz da kendimi özel hissetmek isterim diyenler içinse Babakale’den Kücükkuyu’ya uzanan Assos kıyılarındaki gizli koylar keşfedilmeyi bekliyor.

Asos Babakale arası Assos’un tam ortasında bulunduğu yaklaşık 50 km’lik kıyı şendi haritalarda sarı, yeşil çizgiyle gösteriliyor. Bunun görsel zenginliği olan, doğa ile iç içe bir yol demek olduğu hepimizin malumu. Antik kalıntıların içinden ve çamlarla gölgelenen ıssız kumsalların yakınından ilerleyen yolun bilhassa Assos, Babakale arası bölümü Kuzey Ege’nin çok az bilinmekte olan bölümüdür. Akçay, Altınoluk, Kûçükkuyu tarafından gelenler için Küçükkuyu’nun bitiminde yer alan “Behramkale lAssos)” yazılı kahverengi tabelaya bakarak yön tayin edebilirsiniz. Söz konusu yerleşimlerin site ve araç trafiği keşmekeşinden sonra bu yol kelimenin tam anlamıyla “cennetten bir köşe”. Deniz kıyısından devam eden yol 22 km sonrasında Assos’a varıyor. Ama acele etmeyin. Yapılaşmanın son derece az olduğu, zeytin ve çam ağaçlarının sıralandığı, salaş balık restoranları, şirin küçük otellerin olduğu bu yola zaman ayırıp, tadını çıkarın. Issız ve sakin koylar Doğal Sit Alanı olan bölge adeta denize akan zeytin ağaçlarıyla sarmalanmış, biraz daha yüksekler ise çam ağaçlarıyla kaplı. Kıyı boyunca pek çok ıssız ve sakin koyun yanı başından geçiyorsunuz. Deniz tertemiz ve dilediğiniz yerde yüzme imkanı var. Acıktığınızda ise Ege’nin nefis balıklarını ve mezelerini bulabileceğiniz küçük restoranlar sizleri bekliyor. Assos’a varmanıza çok az bir mesafede Edremit Körfezi’nin en güzel denizine sahip mavi bayraklı Kadırga Plajı’nı görüyorsunuz. Burada konaklama konusunda seçenek bol. Spa otel seçeneğinden çadır kampı alanlarına kadar çeşitli konaklama ve yeme içme mekanı Kadırga Plajında mevcut. Kadırga’da deniz gerçekten olağan üstü. Bu yüzden Çanakkale’den Edremit’e kadar pek çok yöreden bilhassa hafta sonları tatilciler denize girmek için buraya geliyorlar. Buna rağmen Kadırga Kumsalı’nın genişliği sonucu herkese yetecek kadar alan mevcut. En kalabalık zamanlarda bile denize girecek sakin bir köşe bulmanız mümkün. Kadırga Plajı Assos’a sadece 3 km mesafede. Bu nedenle deniz keyfi sonrası mutlaka Assos’u gezmelisiniz. Ama bu geziyi muhakkak akşam saatlerinde yapmanız tavsiye olunur. Assos oldukça kıraç ve tamamen taş ve kayadan oluştuğu için gün içinde güneş yakıcı oluyor. Gezmeye Behramkale Köyü’nden başlamak ve köy meydanında bir Türk kahvesi içmek gezinizi daha keyifli hale getirecektir. Köylülerin dar sokaklar boyunca kurduktan tezgahlarda çeşitli yerel ve yerel olmayan ürün satılıyor. Bana sorarsanız buradan alınacak en doğru ürün yeşil zeytin ve zeytinyağı olmalıdır. Edremit Körfezi manzarası Assos denizden 240 m yükseklikte bir tepenin üzerine kurulmuş ve kentin en yüksek yerine M.Ö. 4. yüzyılda Tanrıça Athena adına bir tapınak yapılmış. Tapınaktan geriye pek az şey kalmış olsa da, buradan görünen Edremit Körfezi ve Midilli Adası manzarası muhteşem.

Köylerdeki koylar Assos’tan yola çıktıktan birkaç km sonra sol tarafa yönlendiren “Yeşil Liman” yazılı tabela sizi sakinliğin ortasında küçük bir koya götürecektir.

Birkaç ev dışında hiçbir yerleşimin olmadığı bu koya 2 km’lik toprak bir yolla ulaşılıyor. Tekrar ana yola çıkıp Babakale yönüne devam edildiğinde Koruoba Köyüne ulaşılıyor. Köyün içinden geçip denize doğru inen yol sizi bu kez saklı bir koya yönlendiriyor. Deniz kenarındaki “Denizde Çayevi”nde tam kafa dinlenecek bir ortam var.

Önü deniz olan mekanın çardakla gölgelenen, tahta masa ve sandalyeli kısmında bütün gün sıkılmadan oturabilirsiniz. Bahçeden toplanan semizotlarıyla yapılmakta olan gözlemeler enfes. Sivrice’de balık keyfi Buradan tekrar anayola çıkmak gerekiyor. Çünkü kıyı boyunca yol yok.

Anayol üzerindeki Bektaş Köyü tamamen taş evlerden oluşan bir köy. Köyün içinden Sivrice tabelasını takip ederek yılankavi bir yolun sonunda deniz kıyısına iniyorsunuz. Burası deniz feneriyle ünlü Sivrice. Ucunda fener bulunan ve denize uzanan ince bir burnun her iki yanında rüzgarın durumuna göre denize girme olanağı var. Ama asıl önemlisi burnun doğu yanında bulunan Okan Motel Restoran ve batı tarafında bulunan Muammer Amcanın Yeri. Her iki mekan da salaş hallerinin yanında uygun fiyata balık yenebilecek mekanlar. Özellikle orkinos veya kılıç şiş tavsiye olunur.

Sokakağzı nispeten hareketli Yol buradan kıyı boyunca devam edip Sokakağzı’na ulaşıyor. Sokakağzı, diğer koylara göre biraz daha canlı görünebilir. Birçok pansiyon ve restoranların bulunduğu sahili yine de pek çok yerdeki emsallerine göre son derece sakin. Sokakagzı’ndan sonra kıyı yolu son buluyor. Bu nedenle tekrar ana yola çıkıp Babakale’ye doğru yola devam. Yol boyunca Ege’den çok bozkır köylerini hatırlatan taş evli köyler görülmeye değer güzellikteler. Söz konusu köylerden biri olan Kocaköy’e gelmeden sol tarafa ayrılan toprak yolla bir başka güzelim koya ulaşılıyor. İlerdeki sapakta karşılaşacağınız İmbat Motel tabelasını takip ederek 6 km ilerde sadece bu tesisin bulunduğu küçük bir koya varıyorsunuz. Burası sessiz, sakin ve kafa dinlemek için mükemmel bir yer. Artık yolculuğun son durağı olan Babakale’ye gitme zamanı. Ancak Babakale’ye giden yola sapılan Gülpınar, muhteşem kalıntılara ev sahipliği yapıyor. Burayı ziyaret etmeden olmaz. Burası Apollon Smintheus Tapınağı. Bir zamanların kehanet merkezi olan etkileyici Apollon Sminıheus Tapınağı Gûlpmar’da. İ.Ö. 2. yy‘da inşa edilmiş olan tapınak son yıllardaki restorasyon çalışmaları sayesinde önemli ölçüde ayağa kaldırılmış. Ülkemizin anakaradaki en batı ucu olarak bilinen Babakale, Gülpınar’dan 9 kilometre mesafede. Burası gezilmeye değer tarihi kalesinin yanında, gün batımı eşliğinde ucuz ve taze balık yiyip, keyifli bir yolculuğu yine keyifle sonlandıracağınız en uygun mekan.

Asos’ta Nerede Yemeli? Karayel Restaurant Bölgenin en taze ve ucuz balık çeşitleri burada. Ayrıca zeytinyağlı mezeler de nefis. Zeytin Çiçeği Restaurant Asma yaprağında sardalyası nefis. Tam bir aile işletmesi. Önü kumsal ye, iç, denize gir.

Okan Restaurant Sivrice Deniz Feneri’nin yanı başındaki mekan mütevazi, doğal, samimi. Yemek yerken deniz keyfini yaşayabileceğiniz sakin bir koyda.

Muhammer Amca’nın Yeri Yılların balıkçısı Muhammer Amca’nın balıkçı barınağından bozma restoranı sadelik arayanlar için son derece uygun. Denizde Çay Evi Emekli arkeolog Şeyhmus Bey’in mekanı kafa dinlemek ve bölgenin geçmişi hakkında sohbet etmek için ideal. Uzun Ev Assos Limanı’ndaki tek bar burası. Bazen canlı müzikte yapıyorlar. Gün içinde kafe-restoran hizmeti veriliyor.

Asos’ta Nerede Kalınır? Dove Hotel Resort and Spa Bölgenin gerek konumu gerekse hizmet anlayışıyla en iyi oteli. Sardunya Butik Otel Denize sıfır, taş yapı odalarının hoşluğunun yanında yemekleri ve bahçesiyle de öne çıkıyor.

Kaldera Otel Sakinliği tercih edenleri fazlasıyla memnun edebilecek bir mekan. Sivrice Feneri Yolu Üzeri. Old Bridge House Köyün dışında, Assos’un kumlu olduğu tepeye dışarıdan bakan, tarihi taş köprünün yanında, sakinlik ve sessizlik sevenler için ideal.

Eski Köprü Yanı Behramkale. Öz Assos Kamping Hem doğanın içinde olmak, hem de ekonomik tatil yapmak isteyenler için bungalov ve çadırlarıyla Öz Kamping hizmet veriyor.

ege06 2050 assos_3 B_ufot_3d9ae8e179ec320382dbb3bcdb4ac565

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.