Medeniyetlerin beşiği Malta!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Malta, Güney Avrupa, Orta Akdeniz’de yer alan; Gozo, Comino, Cominotto ve Filfala ile birlikte toplam beş adanın birleşiminden oluşan bir ada devleti. Sıcak iklimi, güzel koyları, cumbalı evleri, labirentimsi sokakları, melez mimarisi ve Malta ile özdeşleşen renkli Luzzu tekneleriyle beş duyunuza birden hitap eden, muhteşem bir coğrafya…

 

Akdeniz medeniyetlerinin beşiğidir Malta. Coğrafi konumu nedeniyle tarih boyunca birçok medeniyetin hakimiyetine girmiş, farklı topluluklar burada kendi kültürünü yaşatmış.Finikeliler, Romalılar, Araplar, Şövalyeler ve İngilizlerin mandasında kalan devlet, 1964’de bağımsızlığını ilan etmiş, geriye ise yüzyıllar öncesinden günümüze uzanan zengin bir kültürel miras kalmış…

 

-Geçmişinin asaleti:

Mdina ve Rabat

 

Şehrin eski merkezi olarak bilinen Mdina, sarı taş evlerden inşa edilmiş, dar sokaklara sahip bir şehir. Arapların hüküm sürdüğü dönemde kurulan bu şehrin sokakları korsanların girişini zorlaştırmak için daracık yapılmış. Öyle ki halk atlarını şehrin girişine bağlayıp içeriye yürüyerek giriyormuş.Mdina, sakin ve sessiz atmosferiyle geçmişinin asaletini günümüzde de korumaktadır.

 

Rabat’ın tarihi ise neredeyse 4000 yıllık… Havari St Paul’un adalarda deniz kazasına uğradıktan sonra Rabat’ta yaşadığı söyleniyor. Bu nedenle Rabat kültürel ve dini hazineleriyle ön plana çıkmış. Buradaki yapıtlar ise gerçekten görülmeye değer güzellikte.

 

-Malta’nın kalbi

Valetta

 

Araplardan sonra şövalyelerin egemenliği altına girmesi ile Malta’nın merkezi deniz kenarı bir yere taşınmış ve yeni merkeze bir şövalyenin adı olan “Valetta” adı verilmiş. Günümüzde de Malta’nın başkenti Valetta.

 

UNESCO’nun ”Dünya Mirası” listesinde yer alan Valetta, Gridal yapıda dizayn edilmiş, birbirini dikine kesen taş döşeli dar sokakların denize indiği oldukça kalabalık bir başkent.

 

Hem mimari, hem tarihi hem de kültürel yönden son derece zengin olan bu tarihi şehrin, Osmanlı’nın 1622’de Kanuni Rodos’u ele geçirdiği zaman  oradan kaçıp Malta’ya sığınan Hospitalier (St.Jean) Şövalyeleri’nden Büyük Usta Jean La Valetta tarafından kurulduğu söyleniyor.

 

Malta’nın idari ve ticari kalbi de denilen Valetta gün boyunca oldukça kalabalık… Barok dönemin başyapıtı olan şehirde ara sokaklar, mükemmel sanat eserleri ile karşılıyor sizi. Burada sokak kenarlarında kurulmuş küçük dükkanlardan; antika eşyalardan haritalara, kitaplara, takılara kadar bir çok şey alabilirsiniz…

 

üç şehir

 

Üç Şehir

 

Vittoriosa, Senglea ve Cospicua. Bu üç şehir için Malta tarihinin kökeni denilebilir. Halkını tüm koruyuculuğu ile sahiplenen bu şehirler çok köklü bir geçmişe sahip. Nitekim buradaki eserler, kiliseler ve kaleler Malta’nın en eski yapıtları…

 

Şehrin kültürel yapısı o denli özgün ki burada yaşayan halk, kutsal günleri ve festivalleri dahi adanın diğer şehirlerinden farklı kutluyorlar.

 

 -Popeye Village

 

Burası dünyanın en ünlü denizcilerinden Temel Reis’in 1980 yılında Malta’da çekilen filminin seti olarak ünlenen bir kasaba. Filmin çekildiği yıllardan günümüze kadar korunmuş olan platosunda Temel Reis ve arkadaşlarıyla tanışma fırsatı sunan Popeye Village ziyaretçilerine kendi gibi şirin aktiviteler vaat ediyor ve büyülü bir dünyanın kapılarını aralıyor…

 

İçinde birbirinden sevimli evler, yeme içme mekânları, oyun alanları, parklar, sergiler, müzeler bulunan bu şirin kasabaya eğlence merkezi desek hiç de yanlış bir tabir olmaz.

 

Şehir dışında bakir bir koyun kıyısında, akvaryumu andıran tertemiz bir denize karşı kurulan Popeye Village’in geçmişten bu yana özgünlüğü bozulmamış masalsı mimarisi ile hissettirdiği atmosfer son derece etkileyici. Kayalıklardan dökülen şelalesi ise bu kasabaya bambaşka bir ruh katmış…

 

Marsaxlokk (4)

 

-Marsaxlokk

 

Kıyıya bağlı rengarenk balıkçı teknelerinden ilham alan olağanüstü bir kasaba ve Malta’nın en büyük koyu Marsaxlokk Bir balıkçı kasabası olan bu turistik yerde sizi limandaki geleneksel balıkçı tekneleri ve ağlarını onaran balıkçılar karşılıyor.

 

Marsaxlokk’da deniz kenarında çok sayıda restoran ve kafe var. Korunaklı bir doğal liman olması nedeniyle tarih boyunca birçok kültüre ev sahipliği yapan kasaba’nın özgün mimarisi ise bir o kadar etkileyici.

 

 

-Horus’un Gözü

 

Maltalı balıkçıların geleneksel kayıkları luzzular… Bu teknelerin en belirgin özelliği, geleneksel renklere boyanması ve her birinin burun kısmında yer alan göz resimleri.

 

Bu gözlerin tekneleri ve balıkçıları denizden gelen kötülüklere karşı koruduğuna inanılıyor. Bir başka inanış ise bu resimleri Mısır duvar resimlerinde rastlanan Mısır tanrısı Horus’un Gözü ile ilişkilendiriyor. Horus’un Gözü antik Mısırlılarca koruma sembolü olarak kabul edilmiş. Öyle ki bizim kültürümüzdeki nazar boncuğu sembolünün de çıkış noktası bu antik sembol.

 

-Gozo Adası

 

Malta’ya bağlı adalardan biri olan Gozo Adası yalnızca 82 metrekare genişliğe sahiptir, ancak bu adanın içerisinde 46 adet kilise bulunur. Mitolojik bilgilere göre “devlere ait” anlamına gelen Gozo muhteşem bir Akdeniz manzarası ve su altı zenginliğine sahip.

 

Bu yönüyle dalış severler için harika manzaralar sunuyor. Su altı canlıları ve birbirinden harika Mimari yapıtları ile Gozo Malta’nın mutlaka keşfetmeniz gereken yerlerinden.

 

Malta

 

-Hal Saflieni Hypogeum

 

Burası Hal Saflieni Hypogeum ismini Yunanca yer altı anlamına gelen Hypogeum kelimesinden almış olup tarih boyunca gizemini koruyan prehistorik bir arkeolojik alan.

 

1902 yılında keşfedilen Hal Saflieni Hypogeum’da kazılmaya başlandığı andan günümüze kadar 7000’den fazla parça bulunmuş. 1980 yılında da burası UNESCO tarafından koruma altına alınmış. Oldukça popüler bir turistik merkez haline gelen müze, sadece on kişilik gruplarla gezilebiliyor. Bu yüzden biletlerinizi çok önceden almanızı öneririz.

 

-Tarxien Tapınağı

 

Tarxien Tapınağı, M. Ö 3000’li yıllara uzanan köklü tarihiyle adanın değerli kültürel öğeleri arasında yer alıyor. Müze haline getirilen bu megalitik alan, başkent Valletta’ya oldukça yakın bir konumda bulunuyor ve 1980 yılında UNESCO Dünya Mirasları kapsamında koruma altına alınmış…

 

-Museum of Archaeology

 

Müze’de sergilenen eserler ve izleyeceğiniz yaklaşık 15 dakikalık bir film ile Malta’nın geçmişine kısa bir yolculuk yapabilirsiniz. 16 ve 17 yüzyıllarda yapılmış halıların sergilendiği müze, dünyanın en güzel barok kilisesi olduğu söylenen St. John’s Catedrali ile hemen bitişik. Katedralde 8 şapel var. Bu şapellerden birinde ünlü İtalyan ressam Carravagio’nun (Michelangelo Merrisi) yaptığı birbirinden güzel tablolar var. (St.John’un Başının Kesilmesi)

 

-Ne yesek?

 

Çevresindeki üç ayrı ülkenin yemek kültüründen beslenen Matla mutfağının büyük kısmını balık ve sebze yemekleri oluşturuyor.

 

Ada üzerinde doğal koşullarda yaşayan çok az hayvan var.  Bu hayvanların en önemlisi ise tavşan yani Malta dilindeki adıyla Fenekt. Tavşan etiyle yapılan Fenkata Malta’nın popüler lezzetleri arasında. Öyle ki bazı restoranların Spesialleri bu yemek çeşidinden oluşuyor. Sığır etinin yuvarlatılmış sekli olan Bragioli ve bir tür vejetaryen yemek çeşidi olan Kapunata ise Malta’ya özgü diğer lezzetler. Tabi Akdeniz coğrafyasının mezelerini de unutmamak lazım…

 

Malta’ya gelmişken

 

Malta’ya gelmişken;

 

Marsaxlokk yakınlarındaki Mavi Mağara’yı mutlaka görmelisiniz, Kimyon’un vatanı Comino Adası’na tekne turu yapın. Merchant Caddesi’nde yerel pazarları gezin. Telkari takılarından satın alın. St. Pauls Koyu’nda gün batımını izleyin. Gozo adasının az bulunur otantik halini görün ve gece hayatını seviyorsanız planlarınıza mutlaka St. Julians’ı ekleyin.

 

Unutmadan Malta’da;trafik soldan akıyor, telefon kulübeleri İngiliz usulü kırmızı, adada çok iyi İngilizce konuşuluyor. Bir de detay verelim size; Maltalıların koyu Katolik inancı var. Bu nedenle evlerin girişinde kapı numarasının yazdığı bölümde bir azizin veya azizenin adı yazılıyor. Kapıların çoğunda da bu kutsal isimlerin kabartma seramikten bir sureti var…

 

Malta’da alışveriş için adanın tüm şehirlerinde farklı seçenekleriniz bulunuyor.

 

Şarap, adalı kadınların yaptığı el işi danteller, havlular, pirinçten yapılmış yunus şeklinde kapı tokmakları, şamdanlar, seramik ürünleri, mücevher ve adaya özgü taze köy ekmeklerinden satın alabilirsiniz.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.