O’nun her daim bir hedefi var! Emir Bahadır

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Genç yaşına rağmen iş hayatında kısa sürede oldukça büyük yollar katederek, başarısını tüm dünyaya kanıtlamış bir iş adamı… Azimli çalışmaları ve olmazsa olmaz olarak nitelendirdiği hedefleriyle örnek niteliği taşıyan, insani ilişkileriyle de herkesin sempatisini kazanmış bir isim. Bahsimiz Emir Bahadır…

Mesleki hayatındaki başarılarıyla anılan ve geçtiğimiz günlerde görkemli bir davetle yeni yaşını kutlayan Emir Bahadır ile Amerika’da 40 yıllık şirketlerle yarışan, New York merkezli emlak yönetimi şirketi RLTYNYC’deki çalışmalarına ve gelecek planlarına dair oldukça keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Emir bey, öncelikle bize vakit ayırıp sorularımızı yanıtladığınız için teşekkür ederiz. Röportajımıza kısaca sizi tanıyarak başlayabilir miyiz?

Emir Bahadır küçük yaştan beri birçok şeye ilgi duyan, hedefleri olan biridir. İstanbul’daki eğitimimden sonra İsviçre’de lise eğitimimi tamamladım. New York Üniversitesi’nde hem işletme hem de teknoloji mühendisliğinden mezun oldum. Kendi kültürümün yanı sıra başka kültürler ile birlikte büyüdüm ve bu kültürleri benimsedim… Aile ve arkadaşlık ilişkilerine çok değer veren, etrafımdaki insanların mutluluğuyla mutlu olan bir kişiliğe sahibim. Her zaman kendimi geliştirmek üzere kararlar verip hedeflerime ulaşmayı ilke edinirim. Eminim çok yönlü bir karaktere sahip olmamda ailemin ve dünyanın birçok yerinden olan arkadaşlıklarımın büyük etkisi vardır…

New York merkezli emlak yönetimi şirketi RLTYNYC’nin kurucu ortağı ve CEO’susunuz. Bu anlamda RLTYNYC’nin kurulum sürecinin nasıl geliştiği hakkında bilgi alabilir miyiz?

Çok küçük yaştan itibaren hep gayrimenkul ve inşaat sektörünün içindeydim. Öyle ki bu sektörün içinde büyüdüm diyebilirim. Yurt dışındaki eğitim hayatım boyunca bu meslek üzerine staj yaptım ve değişik şirketlerde görev yaparak kendimi geliştirmeye çalıştım. NY’da iş hayatının yoğunluğunda tanıştığım bir meslektaşım ile realestate üzerine konuşup, projelerden bahsederken kendi şirketimizi kurmaya karar verdik. Real Estate dalında eksik gördüğüm konuları, diğer şirketlerin çalışanlarına ve müşterilerine sağlamadığı hizmetleri bir araya getirerek RLTY NYC’ yi kurduk. RLTY NYC, New York şehrinin bir parçası olmak isteyenlerin en iyi ve en detaylı hizmet alabilecekleri, profesyonelliğini bugünün teknolojisi ile birleştiren bir gayrimenkul şirketidir. Her şeyin günümüze uygun bir şekilde yürütüldüğü, kişisel servis veren, residential ve commercial satış ve kiralama konusunda yatırımcılara piyasa ile ilgili danışmanlık yapan ve bunun yanında gayrimenkul geliştirme projeleri bir şirketiz.

Faaliyet alanlarınız ve çalışmalarınız hakkında neler söylemek istersiniz? Hangi şehirlerde hizmet veriyorsunuz?

Şimdilik NY’da, Manhattan, Brooklyn, Queens ve çevresinde gayrimenkul konusunda her alanda hizmet veriyoruz. Grubumuz her geçen gün çalışkan ve başarılı iş arkadaşlarımızla beraber büyüyor. Geçtiğimiz aylarda Los Angeles da faaliyet göstermeye başladık. Amerika’nın en pahalı malikânesinin, Hearst Mansion’un kiralanmasını gerçekleştirdik. Gayrimenkul şirketiniz RLTYNYC, Amerika’da 40 yıllık şirketlerle yarışıyor. Bu başarının sırrını okuyucularımızla paylaşır mısınız? Her zaman yapılan işlerin gereğine uygun ve özen ile yapılmasını öğrendim ve hayata geçirdim. Aynı şekilde kendi şirketimde de bir takım plan ve programların uygulanmasını destekliyorum.

Geliştirdiğimiz teknoloji ile şirket bünyesindeki herkes birbiri ile iletişim halinde kalıyor. Birbirlerine soru sorup aynı iş hakkında beraber çalışabiliyorlar. RLTY NYC’de kesinlikle grup çalışmasına acık bir ortam oluşturduk ve buna uyan agentlar ile işlerimizi sürdürüyoruz. Diğer şirketler de görülen şirket içi çatışmaları önlemek için geliştirdiğimiz sistemler islerimizin başarılı olmasının sebeplerinden biridir.

Yurtdışı gayrimenkul yatırım piyasasına dair bir değerlendirme yapar mısınız?

Yurtdışında genel olarak gayrimenkul hakkında değerlendirme yaparsam sayfalar yetmez. NYC için bir değerlendirme yapmam gerekirse, özellikle Manhattan ve civarında, kriz zamanında dahi değer artışı görülen bir marketten söz ediyoruz. Kira piyasasının çok hızlı ilerlediği ve fiyatların her geçen gün artış gösterdiği bir sirkülasyon mevcut. Dünya’da NYC ile karsılaştırma yapılacak çok az şehir var. Sonuçta jeografik olarak büyüyecek bir yer yok aynı zamanda bu şehrin bir parçası olmak isteyen doyumsuz bir popülasyon var.

 

14-16 Ağustos tarihlerinde Selin Bozkurt’un düzenleyiciliğini yaptığı Rixos Premium Göcek’te düzenlenen doğum günü davetinize cemiyet hayatının yanı sıra dünya jet-set’inden de büyük katılımı oldu. Bu organizasyona dair neler söylemek istersiniz?

Güney Fransa’ da tatildeyken Selin Hanım ile telefon görüşmesi sırasında böyle bir karar verdik. Son dakika ortaya çıkan bu davet için yaklaşık 10-12 gün içinde hızla hazırlanıldı. Doğum günümde beni yalnız bırakmayan ve dünyanın birçok şehrinden Göcek’e gelen arkadaşlarım beni çok mutlu etti. Yorucu olmasına rağmen herkes çok güzel vakit geçirdi. Herkesi en iyi şekilde ağırlamaya çalıştık. Yabancı arkadaşlarıma Türkiye’nin en güzel koylarını gezdirip kendi kültürümüzü göstermekten ayrıca sevinç duydum. Genel olarak organizasyon beni de çok şaşırttı. Bu kadar eğlenceli, herkesin birbiriyle çok iyi anlaşacağı bir hafta sonu beklemiyordum.

Oldukça genç bir yaşta büyük başarılara imza attınız. Peki, bu aşamadan sonra hayatınız ne yönde ilerleyecek? Plan ve projelerinizden bahsederek uzun vadedeki hedeflerinizi aktarır mısınız?

Her zaman hayata karşı planları olan bir kişiliğim var. Her şeyden önce şirketimizi her geçen gün daha da geliştirmek için uğraşıyoruz. Yapılan yenilikler, yeni iş birlikleri ile daha iyi bir geleceği hedefliyoruz. Genç yeteneklere, üniversite öğrencilerine iş olanakları sağlamaya çalışıyoruz. Her zaman genç ve profesyonel bireylerin başarısına güven duyuyorum.

 Göcek’te düzenlediğiniz doğum günü partisi kapsamında çok önemli ulusal ve uluslararası isimleri ağırladınız, organizasyonu nasıl gerçekleştirdiniz?

Doğum günü kutlamalarım için Rixos Göcek Premium Otel’in sponsorluğunda bir davet gerçekleştirdik. Göcek, doğası ve müthiş koylarıyla zaten hayranlık duyduğum bir yerdi. Rixos Göcek’te misafirlerin ağırlandığı villa ve süitler, ağırlamak istediğim üst düzey misafirlerim için çok uygundu. Uluslararası cemiyet mensupları ve Türk Jet-setinin önde gelen isimleri ağırlanacağından ve hem lojistik hem PR hem de etkinlik anlamında büyük sorumluluk gerektirdiğinden bu alanda en iyi isim olan Manifesto iletişimle çalışmaya karar verdik.

 Manifesto’yu tercih etme nedeniniz neydi?

Manifesto kurumsal deneyimi, çalışan yetkinliği, uluslararası networklarla kuvvetli bağları, dünyanın en büyük bağımsız iletişim ajansları birliği Worldcom’un exclusive üyesi olması sebebiyle tüm dünyada yüzün üzerinde ülkede operasyon düzenleyebilmesi ve yurtdışında dokuz ülkede yer alan Manifesto ofisleri sebebiyle böyle bir operasyonda Manifesto kuşkusuz en uygun isimdi. Manifesto CEO’su Selin Bozkurt Hanım’la daha evvel tanışma şansım olmuştu. Kendisinin A+ etkinliklerdeki tecrübesini de bildiğim için doğruca Selin Hanım’ı aradım ve bir yol haritası çıkarttık.

 

Organizasyon noktasında nasıl bir yol izlediniz?

Davete katılmasını arzu ettiğim isimleri Selin Hanım’a ve daveti yöneten Oben Çoban Bey’e ilettikten sonra kendileri tarafında bir havuz oluşturuldu. Havuzda yer alan konuklarımıza hem hardcopy hem de elektronik formatta davetler gitti. Takip aramalarıyla katılım süreci kontrol altına alındı. Lojistik, Stratejik İletişim, Etkinlik ve Raporlama alt başlıklarında Manifesto tarafından yol haritaları çıkartıldı. Selin Hanım ve Oben Bey tarafından süreç her aşamada takip edildi ve yönetildi.

Etkinlik sonrası nasıl dönüşler aldınız? Basın ilgisi nasıl şekillendi?

Etkinliği takiben günlük, haftalık ve aylık mecralarda çok hoş yansımalar yer aldı. 20’yı aşkın yansımadan bahsediyoruz… Halen de haber çalışmaları devam ediyor.

Gelecek planlamanızda neler var?

Manifesto CEO’su Selin Hanım’la çok önemli bir proje üzerinde çalışıyoruz. Doğum günü davetim sırasında ilk istişareleri yapılmıştı. Selin Hanım “Genç Patronlar Kulübü” adında bir girişimi başlatmak yönünde bir teklifte bulundu. Ben de hiç düşünmeden kabul ettim. Selin Hanım’ın Genç Patronlar Kulübü adını verdiği bu yapı ile küresel bir liderler inisiyatifi başlatıyoruz. Manifesto tarafından uzun zamandır organize edilen, Manifesto müşterisi patronların ve önemli köşe yazarlarının katılıp içinde bulunulan ayı değerlendirdiği Patronlar Kulübü toplantıları ile liderlik çalışmaları ve çapraz işbirlikleri ele alınıyordu. Genç Patronlar Kulübü organizasyonuna tüm dünyadan önemli ailelerin genç temsilcileri, genç yöneticiler ve Hakan Sabancı, Kaan Kalyon gibi genç Türk iş adamları katılacak. Dünyanın farklı noktalarında etkinlikler düzenlenecek. Sanat organizasyonlarına katılınacak. Davos gibi önem arz eden toplantılara gidilecek. Bu arada ilk toplantımızı da Ekim ayında New York’ta yapacağımızı bildirmek isterim.

Son olarak sosyal sorumluluk projelerine ve hayata dair bakış açınızı öğrenebilir miyiz?

Sosyal sorumluluk projelerine ilgim çok eskiye dayanıyor. İsviçre’de okuduğum yıllarda yaz tatillerinde Afrika’nın Zambia ve Botswana gibi şehirlerine gidip yardım projelerinde çalıştım. Uzakta ki köylere su boruları döşenmesinden, okullardaki eğitime katkıda bulunmaya kadar birçok görevde bulundum…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.