Erdoğan, Ülkemizi en büyük 10 ekonomiye dahil edeceğiz…

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Erdoğan “Salgının ve etkilerinin geçmesiyle ekonomide yeni bir döneme gireceğiz. Bu dönemin şahlanma dönemi olacağına inanıyorum. Ülkemizi en büyük 10 ekonomiye dahil edeceğiz” dedi.

AKP’nin 19. yıldönümü etkinliğinde konuşan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin 2002’den bugüne kadar yaptıklarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “AK Parti’nin yolunu uzun yıllar boyunca siyasi ve ekonomik buhranların acı tecrübelerini yaşayan milletimiz çizmiş, adını da milletimiz kurmuştur” derken, “Her saldırının görünmeyen hançeri olan ekonomiyi, kur, faiz, enflasyon üçgeninde daha güçlü bir şekilde devreye soktular. Bu konuda da gereken tedbirleri alarak ekonomimizi güçlendirdik” şeklinde konuştu.

Türkiye ekonomisine dair gelen eleştirilere de yanıt veren Erdoğan, inşa edilen sağlık kuruluşu, eğitim kurumu, faizlerin indirilmesi, 2013 enflasyonu gibi örnekleri vererek “2019 yılı sonu ile kıyasladığımızda 2002’nin kat be kat üzerindeyiz” dedi. Partisinin 19 yıllık süreçte ikiye ayrıldığını söyleyen Erdoğan, “2002-2013 arasını kapsayan potansiyelimizi keşfetme dönemidir. 2013’ten günümüze kadar olan dönemi mücadele dönemi olarak adlandırıyorum” ifadesini kullanırken, Türkiye’nin bu dönemden sonra şahlanış dönemine gireceğini öne sürdü.

“Ekonomi şahlanma dönemine gireceğiz”

Ülkemizin 60 yıllık hayali olan yerli otomobil için kolları sıvamak bize nasip oldu. İnşallah 2022 yılı sonunda aracımız banttan inecek ve ülkemiz elektrikli araçlar konusunda dünyada lider ülkelerden biri haline gelecektir Tarımda kendi kendine yeterli olmamızın yanı sıra ülkemiz ihracatçı bir ülke konumu da gelmiştir. Türkiye tarımda Allah’ın izniyle patlama üzerine patlama yapacak ve dünyanın sayılı tarım ülkelerinden biri haline gelecek.

Bugün itibarıyla organize sanayi bölgesine sahip olmayan hiçbir ilimiz kalmadı.

18 yılı ekonomide 2 döneme ayırmak gerekiyor.  2013’ten günümüze kadar olan dönemi mücadele dönemi olarak adlandırıyorum. Ülkemize ağır bedelleri oldu

Salgının ve etkilerinin geçmesiyle ekonomide yeni bir döneme gireceğiz. Bu dönemin şahlanma dönemi olacağına inanıyorum. Ülkemizi en büyük 10 ekonomiye dahil edeceğiz.

IMF konusunda güçleri, dirayetleri yoktu.  DAVOS’ta Strauss Kahn ile görüşmede ‘Türkiye’nin borcu ile ilgili takip yapabilirsiniz ama siyasi emir veremezsiniz’ dedim. IMF’e olan borcumuzu sıfırladık. Faiz noktasında koyduğumuz tavır sayesinde oldu. Ana muhalefet ‘IMF’den borç alın’ diyor. O sizin işiniz. Biz ne diyoruz? ‘Biz bize yeteriz.’

“Toplumun ‘değişim’ taleplerine cevap vermeyi, bütün vatandaşlarımızın hukukunu kararlılıkla savunmayı ilke edindik. Türk Lirası’ndan 6 sıfır atılması üzerinden DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’a tepki gösteren Erdoğan, “Birileri ona talip oluyor, ülkenin başbakanı herhalde onlardı. Karar mercii kim? Onu tabi konuşan, söyleyen yok. Orada mühür kimdeyse sultan odur, bu adımlar böyle atıldı” ifadesini kullandı. “Kerameti kendinde görenler, millete hizmet yolunda ayrılıp şahsi emellerinin peşine düşenler elbette oldu” diyen Erdoğan, partisinin içinden ayrılan hareketlerin başarısız olduğunu söyledi.

Erdoğan, son dönemde İstanbul Sözleşmesi üzerine başlayan tartışmalara da değinirken, Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak’a “AK Parti’nin kadınları için, öbür tarafta AKP’nin papatyaları gibi yakıştırmalarla, yeşil sermaye gibi yaklaşımlarla, ben ağzıma almaktan edep ediyoruz, küfri bir ifadeyi kullanmak suretiyle, bu tür yakıştırmalarının içine giren köşe yazarları noktasında da, tüm kadın kollarım adına ve tüm kadınlar adına kendilerini kınıyorum” ifadeleriyle tepki gösterdi. Kadınlar için çok sayıda adım attılarını söyleyen Erdoğan, “Biz aile kurumunu zayıflatacak hiçbir işin içinde yer almayız. Aile hassasiyetimizi kimsenin tartısına sunacak da değiliz” açıklamasında bulundu.

Birilerinin Gezi olaylarıyla sokakları işgale, 17/25 Aralık emniyet-yargı darbesiyle milli iradeyi gasbetmeye, çukur eylemleriyle mahalleleri bölmeye çalıştıklarını hatırlatan Erdoğan, şunları ifade etti:

“PKK’sından DEAŞ’ına kadar tüm terör örgütlerini en azgın şekilde üzerimize saldılar. Bunlar da yetmeyince 15 Temmuz’da darbe girişimine kalkıştılar. Kuzey Irak’ta, Suriye’de, Libya’da, Doğu Akdeniz’de yürüttüğümüz harekatlarla, bu saldırılara karşı cevabımızı anladıkları dilden verdik. Bugün de verdik ve kendilerine ‘Bak bizim Oruç Reis’imize sakın saldırmayın, eğer Oruç Reis’imize saldıracak olursanız bunun bedelini ağır ödersiniz.’ dedik ve bugün ilk cevabı aldılar. Her saldırının görünmeyen hançeri olan ekonomiyi, kur, faiz, enflasyon üçgeninde daha güçlü bir şekilde devreye soktular. Bu konuda da gereken tedbirleri alarak ekonomimizi güçlendirdik.”

Erdoğan, yeni tip koronavirüs salgını döneminde yaşananların, Türkiye’nin eğitimden sağlığa, ulaşımdan tarıma kadar her alanda sahip olduğu altyapının önemini tüm açıklığıyla ortaya koyduğunu söyledi.

Kadına yönelik şiddetle mücadele

Kadın hakları konusunda aktif olmamamız mümkün mü? Toplumsal hayatta kadınların geldiği nokta eskiyle kıyaslanamayacak düzeydedir. Ailenin korunması ve Kadına karşı şiddetin önlenmesi kanunu devreye girdi.

Kadına yönelik şiddetle mücadele çalışmalarımızı çok yönlü, bütüncül yaklaşımla, ‘sıfır tolerans’ ilkesiyle sürdürüyoruz.

AK Parti dedelerimiz kadar, hatta onlardan daha fazla ninelerimizin partisidir. Cennet annelerin ayakları altındadır. İstiklal Harbi’nde kadınların rolü neyse 15 Temmuz’da da öyledir.

İlla bir tanım yapılacaksa Türk milleti ‘aile erkil’ bir millettir.

Ailenin temeline dinamit koyan hiçbir anlayış, hiçbir düzenleme, hiçbir ideoloji insani olmadığı gibi meşru da değildir.  Kadınlarımıza sahip çıkmada geri duracak olursak, hiçbir zaman bu dünyada da ebedi alemde de hesabını veremeyiz.

Özgürlük, hak ve emek her insan için kutsaldır. Kadınlarımız lehine yaptığımız bunca düzenleme varken bir avuç sapkına meydanı bırakmayız.

PKK’nın dağa kaçırdığı kız çocukları için tek kelime etmeyenlerin, bırakın kadınlar için insanlığa dair bir şey söyleme hakları olamaz.

Son dönemde yürütülen bazı tartışmalara nokta koymanın zamanı geldiğine inanıyorum.

AK Parti’nin kadınları için ‘AKP’nin papatyaları’ gibi yakıştırmalarla ‘yeşil sermaye’ gibi yaklaşımlarla ağzıma almaktan edep ediyorum, küfri bir ifadeyi kullanmak suretiyle bu tür yakıştırmaların içine giren köşe yazarlarını, tüm kadın kollarım ve kadınlar adına kınıyorum.

Biz her türlü fikre, eleştiriye mücadeleye saygı gösteririz ama kadınlarımızın onuruna yapılan en küçük bir saldırıya da müsaade etmeyiz.

Biz aile hassasiyetimizi kimsenin tartısına sunacak değiliz. Bizim partimizin kadın kolları kendi demokratik tercihini kendisi kullanır, icazet almaya ihtiyacımız yok.

Tercüme metinler yerine artık kendi metinlerimizin belirlenmesi gerekiyor.

 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.