Mega projelerin yükselen yıldızları

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İhale Kanunu’nda üzerine epeyce konuşulan konu meşhur 21/B maddesi.

Normalde olağanüstü hallerde, acil mal ve hizmet alımlarını kapsaması gerekirken, iktidarın istediği şirketi çağırıp ihale dağıtmasının aracına dönüşmüş olan madde. Türkiye’de bütün bir siyasi rejim bu madde üzerine inşa edildi denilse yeridir. Onlarca şirketi, yüzlerce taşeronu ve koca bir partiyle bürokrasisini besleyen paranın ana kaynağı burası.

Birgün’den Bahadır Özgür’ün haberine göre ilk önemli değişiklik 20 Kasım 2008’de yapıldı. Maddeye “b, c ve f bentlerinde belirtilen hallerde ilan yapılması zorunlu değildir. En az üç istekli davet edilerek teklif vermeleri istenir” cümlesi eklendi. Malum, sonrasında 5’li çetenin yükselişine, mega projelere filan tanık olduk. Ama aynı zamanda siyasi bir dönüşüme de.

İkinci kritik değişiklik ise 10 yıl sonra, ülkede kriz patladığı günlerde, 16 Mayıs 2018’de oldu.

Maddeye, “yapım tekniği açısından özellik arz eden veya yapı veya can ve mal güvenliğinin sağlanması açısından ivedilikle yapılması gerekliliği idarece belirlenen hallerde” cümlesi iliştirildi. Zaten 2008’de kanunda yapılan oynama sayesinde iktidar ihaleleri istediğine rahatça verirken, niye böyle bir değişikliğe ihtiyaç duydu peki?

Çünkü hırsızlık malının servete dönüşebilmesi için hukukun büyülü elinin bir şekilde değmesi gerekir. Öteki türlüsü adi suçtur zaten. Değişikliğin amacı, “yapım tekniği açısından özellik arz eden” cümlesiyle demiryollarını yeni rant kapısına çevirmekti. Devamındaki “can ve mal güvenliği” cümlesi ise inşaatçıların yarım bıraktığı, yağış vb. nedenle çöken yollardan, tünellerden bir kez daha kar etme arzusunun tek kalemde ‘yasallaştırılması’ydı. Arada kavakları da ırmağa dikmiş oldular yani.

Değişiklikten sonraki iki yılda 160 ihale, 78 şirkete dağıtıldı. Toplam bedel tam 143 milyar 120 milyon 425 bin 682 lira. İştah açıcı pastadan pay şöyle: 15,4 milyar lira Kalyon, 7,9 milyar lira Kolin, 3,5 milyar lira Cengiz, 2,4 milyar lira Limak, 1,6 milyar lira Makyol.

Yükselen Yıldızlar 

İhalelerin yükselen yıldızları ise şunlar: 28,3 milyar lira Taş Yapı, 17,3 milyar lira Doğuş, 16,1 milyar lira Yapı ve Yapı, 4,2 milyar lira Özaltın.

İşin yasadışı kısmına gelelim öyleyse…

Değişiklikler sonrasında yapılan bütün ihalelerin içinde sadece bir tanesi Danıştay’ın önüne geldi. O da Özaltın İnşaat’a verilen bir yol ihalesiydi.

Davayı açan, kamuoyunun adını duymadığı bir asfalt şirketiydi. 2021 yılında Danıştay ihalenin iptal edilmesi yönünde karar verdi. Gerekçe neydi biliyor musunuz?

21/B’de yapılan değişiklikte yer alan “can ve mal güvenliği” gerekçesiyle sunulan “aciliyet” şartına uygun bulmaması. İş bitirilme süresi 900 gün olan ihalenin, ne tür bir “aciliyet” taşıdığına anlam verilememişti. Oysa 78 şirkete pay edilen o 160 ihalenin tamamında aynı şart bulunuyordu. Geçmiş 15 yılda verilenleri saymıyoruz üstelik.

Özetle Danıştay kanunsuz olan bir işi vurgularken, aslında kanunun bizatihi yolsuzluğu üreten mekanizmanın kendisi olduğunu, bir ‘hırsızlık kanunu’ haline geldiğini söylüyor. Haliyle hırsızı yakalamak yetmiyor, hırsızı üreten makineyi de paramparça etmek lazım. Aksi halde taşralı fırsatçı gider yerine borsada zenginleşme hevesindeki kentli spekülatör gelir, o kadar.