Myron Brilliant, İş insanları olarak önümüze bakmalıyız

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

ABD Ticaret Odası Kıdemli Başkan Yardımcısı Myron Brilliant, “Türkiye’nin stratejik önemi ABD açısından kesinlikte göz ardı edilemez. Bu sebeple ekonomik çerçevede büyük bir fırsat var.

ABD Ticaret Odası Kıdemli Başkan Yardımcısı Myron Brilliant, “Türkiye’nin stratejik önemi ABD açısından kesinlikte göz ardı edilemez. Bu sebeple ekonomik çerçevede büyük bir fırsat var. Bazen siyasi ve askeri konular ön planda olabilir fakat bence bu ilişkilerin temeli ekonomik ilişkilerdir ve burada artan bir ekonomik ilişki söz konusu.” dedi. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ ve ABD Ticaret Odası Kıdemli Başkan Yardımcısı Brilliant’ın katılımıyla İstanbul ‘da basın toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya TAİK Yürütme Kurulu üyeleri de katıldı.

Toplantıda konuşan ABD Ticaret Odası Kıdemli Başkan Yardımcısı Brilliant, küresel bağlamda çalışmalar yaptıklarını, Amerikan ekonomi ağlarında görevlerini olduğunu ve iş konseylerinde ikili ilişkiler üzerinde çalıştıklarını ifade etti.

Brilliant, ABD’de federal düzeyde de çalışmalar yaptıklarını belirterek, “Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri için de ekonomik değerler temel oluşturuyor esasen. Bizim özellikle iki ilişkilerimizde temel teşkil ediyor.” ifadelerini kullandı.

ABD’deki iş insanlarının Türkiye’deki iş insanlarıyla çalışması ve burada ilişkilerin geliştirilmesine katkıda bulunması, burada ilişkilerin geliştirilebilmesi için pek çok fırsatını olduğunu aktaran Brilliant, “Bu TAİK ve Amerika Birleşik Devletleri Ticaret Odası’nın ve ilgili ortaklarının da çabalarıyla da gerçekleşecektir.” dedi.

Brilliant, ” Ankara ve İstanbul’da gerçekten önemli bir sinerji gördüm. Türkiye’de hükümet yetkilileri, bakan ve bakan yardımcılarıyla istişarede bulundum. Gerçekten sürdürülebilirlik konusunda önem atfediliyor. Aynı zamanda dijital ticaret konusuna önem atfediliyor. E-ticaret gerçekten önemli bir bileşen.” değerlendirmesinde bulundu.

Tarih içerisinde henüz görülmemiş zamanlardan geçildiğine dikkati çeken Brilliant, “Salgının sonlarına geldik fakat henüz sona ermedi. Gerçekten inanılmaz jeopolitik değişikliklerle karşılaşıyoruz. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali de söz konusu. Bu, hızlıca yanıt verilmesi gereken bir durum.” şeklinde konuştu.

“Daha yakından savunma iş birliği, ekonomik iş birliği ortaya çıkarmak istiyoruz”

Brilliant, “ABD ve Türkiye arasındaki ilişkiler her zamankinden çok daha büyük bir öneme sahip. Bugün bahsetmek istediğim noktalardan bir tanesi gerçekten TAİK ve iş insanlarıyla çok daha geniş bir bağlamda bir perspektifle çalışmak istiyoruz. Daha yakından savunma iş birliği, ekonomik iş birliği ortaya çıkarmak istiyoruz.” açıklamasında bulundu.

Geçmişe değil geleceğe bakmak istediklerini aktaran Brilliant,”Ticaret ve Yatırım Çerçeve Anlaşması (TIFA) çerçevesini üzerinde çalışabiliriz ve aynı zamanda dijital iş birliğimizi de geliştirebiliriz. Bunun anlamı da yüksek standart anlamına geliyor. ” dedi.

Brilliant, Rusya’ya yaptırımların ne kadar devam edeceğini hiç kimsenin bilmediğini aktararak, şunları aktardı:

“Umut ederiz ki çok kısa süre içerisinde biter. Bunu erdirecek olan şey barış. Ukrayna’daki barış hem Ukraynalılara hem de tabii ki bütün dünyaya istikrar getirecek. NATO şu anda çok güçlü. Her zamankinden daha güçlü. Avrupa ve yine Türkiye dahil bütün müttefiklerimizle olan ilişkilerimiz daha güçlü olacak.

İş insanları ve iş topluluğu olarak önümüze bakmamız gerekiyor. Sadece jeopolitik sorunlarımız yok. Önümüzde yüksek enflasyon sorunu da var ve aynı zamanda piyasa düzenlemeleri konusunda bazı belirsizlikler söz konusu.”

“Türkiye’nin stratejik önemi ABD tarafından kesinlikte göz ardı edilemez”

Brilliant, her iki hükümetin yapıcı olarak zorlukların üzerinden gelmesi için yaklaşımlar benimsemesi gerektiğini belirterek, “Türkiye’nin stratejik önemi ABD açısından kesinlikte göz ardı edilemez. Bu sebeple ekonomik çerçevede büyük bir fırsat var. Bazen siyasi ve askeri konular ön planda olabilir fakat bence bu ilişkilerin temeli ekonomik ilişkilerdir ve burada artan bir ekonomik ilişki söz konusu.” diye konuştu.

Rusya-Ukrayna savaşı sonrası Türkiye’ye yeni yatırım gelip gelmeyeceğine ilişkin soru üzerine Brilliant, şu yanıtı verdi:

“Türkiye’ye ticari bir merkez olarak bakıyoruz, Türkiye’ye esasen bölgesel ticaret merkezi olarak bakmalıyız. ABD şirketleri için Türkiye’de fırsatlar olduğunu ama bazı reformların devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. İki hükümet arasında diyalog devam ediyor. Amerikan şirketlerini Türkiye’ye yatırım yapma konusunda daha derin bakış açısı ve imalat konusunda stratejik bağlamda destekleyebiliriz. Bu bizim buraya gelmemizin sebeplerinden biri.”

“Türk hükümeti, AB ve ABD Teknoloji Konseyi toplantılarına gözlemci olabilir”

Brilliant, son dönemdeki olaylar ve yaptırım etkilerinin değerlendirilmesi gerektiğini aktararak, “Bunu hem Beyaz Saray düzeyinde hem de Hazine ve Ticaret Bakanlığı  nezdinde de değerlendirdik, yaptırımların etkisini konuştuk. Sonuçlara ve etkilere bakmaksızın Amerikan şirketleri bu bölge içerisinde akıllı yatırımlar yapmak istiyor. Biz de bunu teşvik edeceğiz.” diye konuştu.

Türkiye’nin yapması gereken reformlara ilişkin soru üzerine Brilliant, sağlık ürünleri konusunda hızlı yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu söyledi. Brilliant, yapay zeka ve gelişen teknolojiler üzerine Türkiye hükümetiyle bunu düşünmek istediklerini dile getirdi.

“Ben sadece öneri olarak bahsetmek istiyorum; Türk hükümeti, AB ve ABD Teknoloji Konseyi toplantılarına gözlemci olabilir ve bu bağlamda ortaklık için kapılar da açılabilir” diyen Brilliant, bunların hükümetler için stratejik konular olduğunu vurguladı.

“3-4 yıl içerisinde neredeyse 100 milyar dolar hedefi yakalayacağız gibi görünüyor”

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, ABD’nin her eyaletinin ticari bağları ilerletmek için özel bir yaklaşımı hak ettiğini, bu sebeple eyalet komiteleri oluşturduklarını belirterek, Türk şirketlerinin ABD tedarik zincirlerine başarılı bir şekilde entegre olmasına, ABD’nin Çin’e olan bağımlılığını azaltmasına ve diğer ilkelerdeki Amerikan şirketleriyle ortak çalışmasına yardımcı olmak için çalışma grupları oluşturduklarını söyledi.

Yalçındağ, bu çabaların bir sonucu olarak, ABD ile Türkiye arasındaki ikili ticaretin sadece bir yılda 22 milyar dolardan 28 milyar dolara yükseldiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

“Artık Türkiye’nin en büyük ikinci ihracat ortağı ABD’dir. Elbette yıllık ticaret hacminde yüzde 29, Türkiye’nin ABD’ye ihracatında ise yüzde 45’lik artış elde etmek ciddi birer başarı hikayesidir. Ayrıca mevcut görünümün, beklentilerin çok ötesinde olduğuna inanıyoruz. Zira son veriler bize bu yılın sonunda 40 milyar dolar ticaret hacmini yakalayabileceğimizi gösteriyor. Bu da ABD şirketlerinin Çin’e alternatif arayışında Türkiye’nin pastadan büyük bir pay aldığının kanıtı.

2019 yılında 100 milyar dolar ticaret hacminin yakalanmasına yönelik çalışmaları ilk başlattığımızda eminim aranızdan bazıları dahil bunu gerçekçi bulmamıştır. Ancak son ticaret verileri çerçevesinde değerlendirdiğimizde 3-4 yıl içerisinde neredeyse 100 milyar dolar hedefi yakalayacağız gibi görünüyor.”

Daha güçlü ticari ve ekonomik ilişkilerin önünü açmak için TIFA gibi önemli enstrümanları da canlandırmayı düşündüklerini anlatan Yalçındağ, “Gündemden düşmeyen savaş, dünyanın dört bir yanında dengeleri alt üst ederken dünyanın en büyük emtia ihracatçısı Rusya’nın ekonomik varlığı küresel finans sisteminden el çektirilme sürecine girdi. Birçok Rus bankası ve finans kuruluşu SWIFT sisteminden çıkarılırken petrol başta olmak üzere tüm enerji fiyatlarının tavan seviyelerine çıktığını görüyoruz.” diye konuştu.

“Türkiye, Rusya ve Ukrayna’dan toplamda 5 bine yakın firmanın yatırımlarını çekebilecek bir potansiyele sahip”

Yalçındağ, ABD’nin ambargolar ve yaptırımlarının, Rusya’nın yanı sıra bölge ülkelerinin ekonomik istikrarını da sekteye uğrattığını aktararak, “Bu durumdan etkilenen pek çok ulustan binlerce firma var. Firma beyanlarından öğreniyoruz ki çoktan 148 dev firma Rusya’dan temelli çekildi. 174 firma operasyonlarını askıya aldı. 72 firma operasyonlarını azalttı ve 12 firma da hala bulunduğu konumda devam ediyor.” diye konuştu.

Türkiye’nin lojistik konumu sayesinde Rusya ve Ukrayna’dan toplamda 5 bine yakın firmanın yatırımlarını Türkiye’ye çekebilecek bir potansiyele sahip olduğunu vurgulayan Yalçındağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Savaştan ve yaptırımlardan etkilenen firmaların operasyonları bölgesel merkezleri ve yaşanan tedarik zincirindeki bozulmaları bertaraf etmek için Türkiye, iç pazarıyla diğer pazarlara yakınlığı, altyapısı, yetenekli insan gücüyle ideal bir yerdedir. İstikrarlı ve güçlü bir Türk-Amerikan ortaklığının yanında istikrarlı ve güçlü bir Türkiye Avrupa ve Orta Doğu’da sağlanacak barışın anahtarıdır.

Türk ve Amerikalı iş adamları daha güçlü bağların ancak ve ancak ticaret yoluyla kurulabileceğinin son derece farkındadır. TAİK olarak ülkemiz ve ABD arasındaki ekonomik ilişkilere en çok katkı sağladığına inandığımız etkinliğimiz Amerikan Türk Konferansımızda ABD’nin başkenti Washington’ın gündemini üç gün boyunca Türkiye’ye çeviriyoruz.”

Yalçındağ, bu yıl 21-22 Haziran tarihleri arasında 39’uncusunu gerçekleştirecekleri konferansın detaylarını Brilliant ile değerlendirdiklerini belirterek, ekonomiye etkisi olacak tüm konjonktürel gelişmelerin konuşulacağı konferansta, savunma ve havacılık, dijital ve yeşil dönüşüm, LNG, hidrojen, üçüncü ülkelerde altyapı projeleri gibi birçok alanları derinlemesine ele alan paneller düzenleyeceklerini, bakan seviyesinde de ziyaretlerin olacağını dile getirdi.