TİM, ihracat seferberliği kapsamında ihracatçının hava kargo kullanımını artırmak ve lojistik maliyetlerini azaltmak için Türk Hava Yolları ile indirimli hava kargo taşımacılığına yönelik önemli bir iş birliği anlaşması imzaladı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Türk Hava Yolları (THY), küresel ticarette Türk ihracatçısına büyük avantaj sağlayacak dev bir iş birliğine gitti. 61 ihracatçı birliği, 27 sektörü ile 100 bin ihracatçının Türkiye’deki tek çatı kuruluşu olan TİM’in, ihracatçının hava kargo taşımacılığında maliyetlerini azaltarak ihracatını artırması için yaptığı çalışmalar THY ile önemli iş birliği anlaşması ile sonuçlandı. TİM’in, ihracatçının daha çok kargo taşımacılığından faydalanması adına THY ile yaptığı iş birliği sonucu ihracatçıya indirimli hava kargo taşımacılığı imkanı sağlandı. TİM ile THY’nin lojistik markası Turkish Cargo iş birliğinde, ihracatçıların hangi destinasyonlara, hangi ihraç malını, hangi miktarda göndermek istediği araştırıldı. Bu çalışmalar sonucu hayata geçirilen proje ile Turkish Cargo ihracatçılara 22 ülkedeki 28 farklı destinasyon için yüzde 10-30 arasında değişen oranlarda indirim uygulayacak.
İş birliği anlaşmasıyla ilgili yapılan protokol töreni TİM Dış Ticaret Kompleksi Şehit Ömer Halisdemir Konferans Salonunda, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle ve Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı’nın katılımıyla gerçekleşti.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu yaşadığımız çağda havacılık sektörünün, tüm dünyada belirleyici bir rekabetçi güç olarak öne çıktığını belirtti. Karaismailoğlu, “Bugün havayolu ulaşımı; mesafeleri kısaltan, hızlı ve verimli bir ulaşım modu olarak küresel iş yaşamının, dünya turizminin ve kültürler arası sosyal etkileşimin seyrinde stratejik önem taşımaktadır. Yolcu taşımacılığının yanı sıra kargo taşımada da her geçen gün ağırlığı artan havayolu ulaşımı, hem bugünün hem de geleceğin en önemli lojistik modlarından biridir. Bilindiği gibi ülkemiz, coğrafi bakımdan üç kıtanın ortasındaki kilit konumuyla, gelişmiş pazarlarla gelişmekte olan pazarlar arasındaki uçuş rotaları üzerinde yer almaktadır. 1,6 milyar insanın yaşadığı, 39 trilyon 410 milyar dolar GSMH ve 8 trilyon dolar ticaret hacmine sahip 67 ülkeye, en fazla 4 saat uçuş mesafesinde olmak gibi coğrafi üstünlüğe sahibiz. İşte tüm bunları dikkate alarak 2003 yılından itibaren yürüttüğümüz hava ulaşım politikaları ve faaliyetleriyle, dünyada en hızlı gelişim gösteren ülkelerden biri haline geldik. “Dünyada ulaşamayacağımız yer kalmayacak” dedik ve çok şükür bu hedefimizi büyük oranda gerçekleştirdik” dedi.
“İş birliği ihracatçıların rekabet gücünün artırmasına büyük katkı sağlayacak”
Son 18 yılda, Türk Hava Yollarını bir dünya markası haline getirerek, uçtuğu rotaların kapsamını genişleterek ve Havaalanlarının sayısını 26’den 56’ya çıkararak önemli bir yol kat ettiklerini ifade eden Karaismailoğlu şöyle devam etti: “Stratejik çalışmalarımız sayesinde Türkiye ve İstanbul bugün dünya havacılığının önemli bir transit merkezi haline gelmiştir. 18 yıllık iktidarlarımız boyunca Türkiye’nin her noktasını birbiriyle bağlamak ve coğrafyamızı dünyanın ve bölgemizin önemli ticaret yollarının kalbi haline getirmek üzere çalıştık. Bugün de Türkiye’nin bir lojistik güç olması için hep birlikte çalışıyoruz. Tüm ulaşım modlarındaki dev projelerimizle, akıllı hareketlilik çözümlerimizle, haberleşme atılımlarımızla, ekonomimize, ihracatımıza omuz vermeye devam ediyoruz. Hepimiz çok iyi bilmeliyiz ki, doğru altyapıyı ve ulaşım sistemini kurmazsak, hedeflediğimiz ekonomik ve sosyal gelişmeyi yakalamamız mümkün değildir. Yeni İpek Yolu’nun, Afrika-Avrupa-Asya üçgeninde odaklanmaya başlayan ekonomik gücün bize getirdiği fırsatlara hazır olmalı ve en iyi şekilde değerlendirmeliyiz. Bizi hedeflerimize taşıyacak yol ne kadar meşakkatli ve zorlu olursa olsun, İnanıyorum ki, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, geleceği bugünden kurmak için gece gündüz çalışan bizlerin beraberce başaramayacağı bir iş yoktur. Bu noktada TİM ile THY arasında hayata geçecek bu iş birliği protokolünü ülkemizin ekonomik hedefleri açısından çok önemli buluyorum. THY ve Türkiye İhracatçılar Meclisi ülkemizin menfaatlerine adanmış, sürekli büyüme yolunda gayret gösteren iki güzide kurumumuz. Türk Hava Yolları tarafından kargo taşımacılığında yüzde 30’a varan hizmet bedeli avantajı sağlanması, ihracatçılarımızın rekabet güçlerini artırmasına büyük katkı sağlayacak. Aynı şekilde, ihracatçılarımızın talep edeceği hizmetler, kargo sektörünün yıldızı Turkish Cargo’nun iş hacmi hedeflerine ulaşmasını sağlayacaktır. IATA’nın raporlarında 2020 yılında hava kargo gelirlerinin 110,8 milyar dolara ulaşacağı öngörülmektedir. 2019 yılında 102,4 milyar dolar olarak kayıtlara geçen gelirler göz önüne alındığında, hava kargonun geçmiş yıllara göre toplam sektör içerisindeki payının iki kat artarak yüzde 26 oranında yükseleceği tahmin edilmektedir. Bu çerçevede ülkemizin de hava kargo taşımacılığı ve lojistik alanındaki projelere öncelik vermesi stratejik açıdan önem taşımaktadır. Tüm bunlar gerçekleştiğinde, Turkish Cargo’nun, dünyanın bir numaralı hava kargo markası olması önünde hiçbir engel kalmayacaktır. Sözün özü; birlikten kuvvet doğacaktır. İnanıyorum ki, havacılıkta geldiğimiz noktanın kahramanı THY, başarılarına hız kesmeden devam edecektir. Ekonomimizin lider kuruluşlarından Türkiye İhracatçılar Meclisimiz ve değerli mensuplarına da ayrıca bu yerinde işbirliğinin tarafı olarak takdirlerimi sunuyor, başarılarının devamını diliyorum. Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak THY ve TİM arasında gerçekleştirilen iş birliği protokolünün her iki taraf için de şimdiden hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum.”
İhracat takım işi ve Turkish Cargo’nun da katkısı büyük
TİM Başkanı İsmail Gülle, sınırların kapandığı, pandeminin en zorlu anlarında, Turkish Cargo’nun, Türk ürünlerini sayısız destinasyona güvenli ve hızlı şekilde teslim ederek ihracat ailesinin yanında olduğunu söyledi. Gülle, “Pandemi etkisinin en yoğun hissedildiği Mayıs ayında, Hava yolu ile ihracatın payı yüzde 10’u aştı. İnşallah bu protokolle de, Hava yoluyla ihracatın payını çok daha yukarılara taşıyacağız. Geçtiğimiz Eylül ayında açıkladığımız en yüksek Eylül ayı ihracat rakamımızda ve Ekim ayında açıkladığımız Cumhuriyet tarihinin en yüksek aylık ihracat rakamında ürünlerimizin müşterilere hızla ulaşmasını sağlayan Turkish Cargo’nun katkısı oldukça büyük. Çünkü ihracat bir takım işi. İhracatçının aldığı her sipariş, finansmanıyla, üretimiyle, pazarlamasıyla, lojistiğiyle organizasyon gerektiren ciddi bir süreç. Turkish Cargo da, küresel salgının en zorlu döneminde ihracatın lojistik yükünü başarıyla sırtlayarak “Güvenilir Tedarikçi Liman Türkiye” algısına da önemli bir destek verdi.2-3 gün içinde dünyanın bir ucuna ürünlerimizi güvenle ihraç ediyoruz” dedi.
Türk ihraç ürünleri yüzde 30’a varan indirimle taşınacak
Hava kargonun her zaman büyük bir avantaj olduğunu vurgulayan İsmail Gülle işbirliği hakkında şu bilgileri verdi: “TİM-THY işbirliğiyle beraber, Turkish Cargo; ABD, Avusturya, Azerbaycan, Bangladeş, Belçika, Çin, Hindistan, Hong Kong, İsveç, Katar, Kırgızistan, Kuveyt, Lübnan, Malezya, Mısır, Norveç, Pakistan, Sri Lanka, Tunus, Tayland, Ürdün ve Vietnam’daki 28 destinasyona, Türk ihraç ürünlerinin hava kargo ile taşınmasında, yüzde 10 ila yüzde 30 indirim uygulayacak. Destinasyonları, lojistikte hangi noktaların yoğun biçimde kullanıldığını ve bu noktalara ihracat miktarını analiz ederek, ihracatçımızın maksimum verim alacağı şekilde belirledik. Bu iş birliğimizin, Ülkemiz ihracatı için hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Türkiye ihracatla yükselecek, ihracat da Türk Hava Yolları’nın kanatlarında yükselecek.”
Yapılan kampanyalar ile yüzde 105’e varan ihracat artışı sağlandı
THY Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı ise, TİM iş birliğiyle, Türkiye’nin ihracat seferberliği kapsamında Turkish Cargo olarak yeni ihracat teşvik kampanyasını açıklamaktan mutluluk duyduklarını belirterek şunları söyledi: “Geçtiğimiz üç yıl içerisinde ihracat meclislerimiz ile gerçekleştirdiğimiz muhtelif kampanya çalışmalarımız sonucunda ürün bazında toplamda yüzde 40’tan yüzde 105’e varan ihracat artışları sağlanmıştır. THY’nin lojistik markası Turkish Cargo’nun açtığı her yeni uçuş noktasıyla birlikte o ülkeye yapılan ihracatımızın artmış olduğunun bilincinde olarak, Türk ihracatçısının yeni pazarlara açılmasını ve mevcut pazarlarda ise ihracat ürünlerinin transfer uçuşlarına gerek bırakmaksızın direk ve en hızlı şekilde taşınmasını sağlıyoruz. Turkish Cargo olarak aynı yolcuda olduğu gibi kargoda da dünyanın en çok noktasına uçan hava kargo markası haline geldik.
Yolcu uçakları ile yapılan kargo taşımacılığının yanı sıra kargo uçakları ile ulaştığımız destinasyon sayısını geçtiğimiz dört yıl içerisinde 55 noktadan tam 95 noktaya çıkardık. Hava kargo lojistiğinde kat ettiğimiz her merhalenin ülkemizin zenginlik ve ekonomik gelişimine doğrudan etki yapacağının bilincinde olarak özellikle ihracatçılarımızı merkeze alarak ülkemize değer ve rekabet gücü katmayı hedefliyoruz. Türk Hava Yolları’nın, dünyada bir benzeri olmayan eşsiz yolcu ve kargo network’ünün sunduğu büyük avantajı kullanarak; Türk ihracatçısının ürettiği katma değerli ürünleri dünyanın dört bir yanına ulaştırarak pazar çeşitliliğine katkı sağlamaya ve uluslararası arenada Türk iş dünyasına rekabet avantajı kazandırmaya devam ediyoruz.”
İş birliği ile toplam 5 milyar doların üzerinde ek ihracat geliri
Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı şöyle devam etti: “Türkiye İhracatçılar Meclisi önderliğinde ihracatçılarımızla yapılan anket çalışmaları neticesinde ihracatımız için stratejik öneme sahip olduğunu belirlediğimiz toplam 28 destinasyonda Mart sonuna kadar toplam 75.000 tonluk kapasiteyi yüzde 10 ile yüzde 30 arasında değişen indirim oranlarıyla ihracatçılarımızın hizmetine sunuyoruz. İhracatçımıza ayrılan bu ek kapasitenin tümüyle değerlendirilebilmesi durumunda hepsi katma değeri yüksek ihracat ürünlerinden toplam 5 milyar doların üzerinde bir ek ihracat gelirine ulaşılması mümkün hale geliyor. En batıda Amerika Birleşik Devletleri’nden en doğuda Hong Kong’a, Malezya’ya, en güneyde Hindistan’dan en kuzeyde Norveç’e kadar uzanan ve 4 kıtayı kapsayan bu kampanya ile birlikte ihracatçılarımızın rekabet güçlerini daha da arttıracaklarına olan inancımız tamdır. Turkish Cargo olarak, ihracatçımızın imkan ve kabiliyetlerini arttırmaya, güvenilir lojistik ortağı olmaya ve küresel ticari faaliyetlerinde kolaylaştırıcı rol oynamaya bugün olduğu gibi gelecekte de devam etmeye kararlıyız.”