Eğer siz de kendinizi yorgun ve halsiz hissediyorsanız, işe gitmemek için binbir türlü bahane buluyorsanız ve kendinizi işe veremiyorsanız “Tükenmişlik Sendromu”na yakalanmış olabilirsiniz!
Tükenmişlik sendromu, son zamanların en sık rastlanan psikolojik rahatsızlıklardan bir tanesi… Tükenmişlik sendromu çok belirgin bir rahatsızlıktır. Tükenmiş bir kişi bu rahatsızlığı duygusal çöküş, duyarsızlaşma ve kronik yorgunluk şeklinde yaşar. Kişide tükenmişlik hissi yaratan bu durum; iş yaşamı ve ruh sağlığı kadar sosyal yaşam ve aile hayatı üzerinde de olumsuz etkiye neden olur. Daha çok çalışan kişilerde görülen bu rahatsızlık sadece basit bir yorgunluk olarak adlandırılamaz. Tükenmişlik sendromu, tedavi edilmesi gereken psikolojik bir rahatsızlıktır.
Önemli bir risk faktörü; “Mükemmeliyetçilik!”
Mükemmeliyetçi kişilik yapısı, tükenmişlik sendromunda önemli bir risk faktörüdür. İşleri mükemmel yapmaya çalışmak, her şeye yetişmeye çalışmak, beklentilerini yüksek tutmak ve iş yaşamında sarf ettiği enerjinin beklentilerini karşılayamayacağını düşünmek, tükenme hissini baskın kılar. Bu kişilerde mükemmeliyetçiliğin yanı sıra; aşırı özveri gösterme ve idealistlik sık görülen durumlardır.
İş hayatındaki baskı, tükenmişlik sendromuna ortam hazırlar!
İş hayatındaki rekabetçi ortamın, adaletsizliğin var olduğu düşüncesi, kişilerin paylaşımları ya da birbirlerine güvenlerinin az olması tükenmişlik sendromuna ortam hazırlar… Kişi, motivasyon ve enerjiyle başladığı işte emeğinin karşılığını alamadığını düşünürse üzerindeki baskı artar ve tükenmişlik hissi kendini gösterir.
Kişinin özel hayatında ve sosyal yaşamında kendini rahatlatacak sosyal aktivitelere ve etkinliklere yer vermemesi enerjisinin hızla düşmesine neden olur.
Kişi kendine daha çok zaman ayırmalı!
Tükenmişlik sendromunun önlenebilmesi için ilk adım, kişinin kendine nitelikli zaman ayırmasını öğrenmesidir… Gün içinde kendisine yarım saat ayırmak, seyahat etmek, hafta sonları tatil planları yapmak ya da çeşitli etkinliklere katılmak, bu sendromun başlamasını önleyebilecek etkenlerdir.
Kişinin kendi hayatına dışardan bakması çok önemlidir. Tükenmişlikte hem kendinden beklentiler hem de karşındakinden beklentiler çok yüksektir. Beklentinin karşılanmaması kişide öfke yaratır. Bu yüzden kişinin bu sendromu yaşamaması için hayatın içinde nefes alacak duraklarının olması gerekir.
Tükenmişlik sendromu bir hastalık ve sistem sorunu olarak ele alınmalıdır. Kişinin bu sendromdan kurtulabilmesi için; hem kendinin hem de çevresinin çaba göstermesi gerekir. Sendroma yakalanan kişinin bir süreliğine izin alması ve iş ortamından uzaklaşması gerekebilir. İşe yeniden döndüğünde yoğun tempoda çalışmaması gerekir. Çünkü bu sendromun yeniden meydana gelmesine zemin hazırlayabilir.