Marsilya gezilecek yerler açısından oldukça ilginç ve zengin bir kent.
Seyahatiniz de mutlaka görmeniz gereken yerler arasında ilk üç önemli görülecek yer; Notre Dame de la Garde Kilisesi, Vieux Port, Palais Longchamp. Şehirde daha fazla zamanınız olursa listeye şunları ekleyin; Aix En Provance Şehri, Sant Charles Tren Garı, Akdeniz Medeniyetleri Müzesi, Le Panier Semti, Clanques Fiyordları, If Adası / If Kalesi ve Cassis Kasabası.
Eski Liman (Vieux Port)
Şehrin merkezinde yer alan hatta merkezini oluşturan Eski Liman Marsilya gezilecek yerler listesinin en başında olmayı hakkediyor. Çünkü burası ister istemeseniz bile mutlaka bir şekilde gelmek zorunda kalacağınız bir bölge. Marsilyalılar bu bölgeye “Eski Liman” anlamına gelen Vieux Port (Viu Port şeklinde okunur) adını vermişler. Gerçekten de burası sadece Marsilya’nın değil, tüm Fransanın en eski limanıdır. “Vieux Port” Fransa’nın en eski şehri olan Marsilya’da insan yerleşiminin ilk oluştuğu bölgedir. Bu kadar önemli bir yer olmasının diğer bir sebebi ise burası bugün de dahil her zaman Fransa’nın en insan çeşitliliğinin en zengin olduğu, en kozmopolit bölgesidir. If Adası‘na, Calanques‘e ve L’Estaque‘a giden tekneler buradan kalktığı gibi, M1 metro durağı, bir çok belediye otobüsü hattı, hop on hop off otobüsler ile tur trenlerinin de uğrak ve başlangıç noktasıdır Vieux Port’tur. Şehrin en önemli trafiğe kapalı alışveriş caddesi olan Rue Sant Ferreol ile iki adet Galerie Lafayette AVM, Olimpic Marseille Mağazası(OM), hediyelik eşya dükkanları, Turizm İnformasyon Bürosu ve şehrin en merkezi ve önemli bulvarı olan Canabiere Caddesi…hepsi Eski Liman “Vieux Port” bölgesinde yer alır.
Vieux Port sahilinde kurulan geleneksel balık pazarı Akdeniz’de böyle balıklar ve kabuklular var mı diye insan şaşırmadan edemiyor.
Notre Dame De La Garde Bazilikası
Bazilikanın ismi “Koruyucu Meryem Anamız” anlamına geliyor. Bu bazilika Marsilya gezilecek yerler listesinin olmazsa olmazıdır. Biliyoruz yurtdışı seyahatlerde kilize katedral gezmekten bıkan çok insan var fakat burası hem Marsilya’nın en heyecan verici manzarasına sahip ve biraz da burayı görmemek İstanbul’a gelip Ayasoya veya Sultanahmet’i görmemek gibi bir durum. Notre Dame de la Garde Kilisesi Vieux Port’tan 2 km yürüme mesafesindeki Marsilya’nın en yüksek yeri olan 162 m. yükseklikteki Le Garde Tepesi‘nin zirvesine 1864’de inşaa edilmiştir. Marsilya’nın en önemli katolik kilisesidir ve bir denizciler şehri olan Marsilya’nın denizcilerine adanmıştır. Neo-Bizantin mimari tarzındaki bu katolik kilisesi Marsilyalı ünlü mimar Henri Jacques Esperandiu tarafından inşaa edilmiştir.
Burası şehrin en yüksek noktası olduğundan, daha önce bu kilisenin olduğu bu yerde 1214’te inşaa edilmiş olan bir kale ile bir kilise bulunuyordu. Bu eski kilise ortaçağ boyunca denize açılan Marsilyalı denizcilerin sağ salim evlerine geri dönmeleri için Meryem Ana’ya dua ettikleri kutsal bir denizci kilisesi idi. Bugünkü bazilika ise bu kale ile kilisenin üzerine inşaa edilmiştir. Eski kilise kayaların içine oyularak inşaa edilmiş ve 16. YY’da restore edilmiştir ve halen, bugünkü bazilikanın birinci katındaki romanesk mezar (krypt) kısmını oluşturur; yani Notre Dame de La Garde Bazilikası iki katlıdır.
Palais de Longchamp
Longchamp Sarayı veya Su Sarayı olarak adlandırılan bu kompleks Marsilya’da mutlaka görülmesi gereken, görenleri hayran bırakan, şaşırtan tarihi ve özel bir yapıdır. Longchamp Saray’nın orta kısmını oluşturan Chateau d’Eau (Su Sarayı) 1849’da Durance Nehri‘nin suyunu Marsilya’ya getirmek için inşaa edilen Marsilya Kanalı’nın (Canal de Marseille) bitiş noktasında bu kanalın açılışını kutlamak amacıyla inşaa edilmiştir. Mimari tasarımı Marsilya’lı ünlü mimar Henri Esperandieu‘ya aittir.
If Kalesi ve Frioul Adaları
Chateau d’If & Frioul Islands; Vieux Port’tan teknelerle 20 dakikada ulaşabileceğiniz Frioul Takımadaları’na ait If Adası üzerindeki İf Kalesi (Chateau d’If), tarih boyunca hapishane olarak kullanılmış ve Alexander Dumas‘ın Monte Kristo Kontu romanına konu olmuştur. Denizde, Marsilya’nın az açığında bulunan, limandan bakınca görünen dört küçük adaya Frioul Adaları deniyor. Adalardan kıyıya en yakın olanı If Adası’dır ve üstünde If Kalesi bulunur. İf Kalesi’nin Marsilya tarih ve kültüründe çok önemli yeri vardır. Kale 1531’de Fransa Kralı I. François tarafından şehri denizden gelen saldırılara karşı korumak amacıyla inşaa edilmiştir. Fakat kale şehri koruma amacının yanında yüzyıllar boyunca kraliyet karşıtlarına, devrimcilere ve Hristiyanlık karşıtlarına yönelik hapishane ve işkencehane olarak kullanılmıştır. 19. yüzyılın ünlü Fransız macera romanları yazarı Alexandre Dumas‘ın ünlü Monte Kristo Kontu romanının baş kahramanı Edmond Dantes romanda bu kaleye hapsedilmişti.
Cathedrale de la Majore
Cathedral de la Majore, ya da Türkçesi ile Büyük Katedral lokasyonu ile sizi şaşırtabilir. Katedraller dünyanın bir çok şehrinde şehir merkezinde iken burada merkezden uzaktadır. Bu arada sanılanın aksine Notre Dame de la Garde Kilisesi Marsilya’nın katedrali değildir. Marsilyalıların kısaca Nouvelle Major veya La Majore olarak ifade ettikleri Marsilya Katedrali, Vieux Port’tan 20 dakika yürüme mesafesinde, Le Panier semtinin denize bakan diğer tarafındadır. La Mayore Katedrali’nin bitişiğinde bir küçük kilise daha göreceksiniz. Bu da Marsilya’nın eski katedralidir ve 12. YY’dan kalma Prevansal Romanesk tarzdadır. Eski katedralin yerinde ise daha önce 5. YY’dan kalma başka bir kilise bulunuyormuş. Bu en eski kilisenin bazı kısımlarını küçük katedralin içinde hala görebilirsiniz.