“Dünyadaki ekonomik gelişmelere bağlı olarak; Türkiye’de ufak tefek sıkıntılar yaşansa da, her zaman diğer ülkelerden pozitif ayrışmayı bilmiştir!”
Orgin Agro ve İstanbul Tüccarlar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı olan İlker Önel ile okurken keyif alacağınız bir röportaj gerekleştirdik. Önel, “İlerleyen dönemlerde İstanbul Tüccarlar Kulübü Derneği olarak, yaptığımız faaliyetler ve sosyal sorumluluk projelerimiz ile daha görünür olacağız. Etik ticaret ve çocukların eğitimi üzerine olan projeleri desteklemeye devam edeceğiz” dedi.
– İlker Bey, vakit ayırıp sorularımızı yanıtladığınız için teşekkür ederiz. Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Ben aslen İskenderun doğumluyum. Yoğun çalışma içerisinde geçen gençlik hayatım boyunca, hem ailemin işlerinde aktif rol aldım, hem de kişisel gelişim eğitimime ciddi vakit ayırdım. Eczacı bir annenin ve bürokrat bir babanın ilk çocuğuyum. Bir de erkek kardeşim Alper Önel var. Daha çok liman ve denizde geçen gençlik yıllarımdan sonra, İstanbul’a gelerek üniversite hayatıma işletme eğitimi ile başladım. Lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimimi tamamlarken bir taraftan da iş hayatına atıldım. Gıda sektörü ile de ilgilenen ailemizin işlerini devam ettirerek, Tarihi Galata Susam ve Tahin Fabrikası ve Orgin Agro şirketlerinin kardeşim ile birlikte ortak olarak tüm süreçlerini yönetmeye başladık. Çocukluk yıllarımdan bu yana ekonomiye olan merakım sebebiyle bir taraftan çok okuyor bir taraftan da konuyla ilgili pek çok kurumda aktif rol alıyordum. Kendim de reel sektörün içerinde olduğum için İstanbul Tüccarlar Kulübü adı altında bir dernek kurdum. Geçtiğimiz yıl da iletişim danışmanlığı sektöründe hizmet veren Bahar Ünal İletişim Danışmanlık şirketinin sahibi Bahar Hanım ile evlendim. Bir taraftan dernek, işlerimiz ve ev hayatımız devam ederken, bir taraftan da spora ve sosyal faaliyetlere vakit ayırmaya çalışıyorum. Spor benim hayatımda büyük önem taşıyor. Sağlıklı yaşama olan merakımın bir parçası. Haftada en az 4 gün spora gidiyorum ve haftada iki gün de kick box yapıyorum. Stresli geçen bir haftadan sonra en keyif aldığımız şey ise Beyoğlu’na gidip kumaş seçmek ve dokunmak. 60 yıllık esnaf İliya Gülerşen’de kumaş seçer oradaki terzi dostlarımla sohbet ederiz. Beyoğlu benim için mistik bir yer ve orada bir kahve içmek beni dinlendirir.
“DERNEĞİMİZİN EVRENSEL İŞ AHLAKI İLKELERİNE UYGUN FAALİYET GÖSTERMESİ İÇİN ÇABA SARF EDİYORUZ”
– İstanbul Tüccarlar Kulübü Derneği’ni ne zaman kurdunuz? Dernek hakkında bilgi verir misiniz?
İstanbul Tüccarlar Kulübü Derneğini 2013 yılında kurduk. Biraz önce belirttiğim gibi, kurucu üyelerle zaten ortalama haftada bir kez buluşup ülke ekonomisini ve dünya piyasalarını değerlendirir, reel sektörün sıkıntılarını ve çözüm yollarını konuşurduk. Onu resmiyete dönüştürmüş olduk. Çeşitli sektörlerden 40’a yakın üyemiz var ve referans sistemi ile üye kabul ediyoruz. Anayasamızın öngördüğü esaslara uygun olarak, üyelerinin ve üyelerin temsil ettikleri iş çevrelerinin, sürekli bir değişim içerisinde olan rekabetçi piyasa ekonomisine paralel olarak ve etik değerlere bağlı kalınarak temsil edildiği bir toplumsal düzenin oluşmasına ve gelişmesine katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Ülkemizin, üyelerin ve bağlı çevrelerinin ekonomik, sosyal ve kültürel düzeyinin gelişmesini; eğitim ve sağlık ihtiyaçlarının karşılanmasını destekleyici çalışmalar gerçekleştiriyor, evrensel iş ahlakı ilkelerine uygun faaliyet göstermesi yönünde çaba sarf ediyoruz. Makro düzeyde; Türkiye’nin çağdaş uygarlık düzeyini yakalama ve aşma anlayışını benimseyerek, küreselleşme sürecinde Türk rekabet gücünün ve toplumsal refahın, istihdamın, verimliliğin, yenilikçilik kapasitesinin ve eğitimin kapsam ve kalitesinin sürekli artırılması yoluyla yükseltilmesini esas alıyoruz.
– Kardeşiniz ile beraber kurmuş olduğunuz, Orgin Agro hakkında bilgi verir misiniz? Orgin Agro’nun hedefi nedir?
Temel faaliyet konusu tarım ürünleri hammaddesinin ithalatına ve ihracatına aracılık etmek. Başında kardeşim Alper Bey durmaktadır. Temel işi susam olmakla birlikte, yağlı tohumlar ve soft commodity dediğimiz kahve, kakao ve pamuk ithalatı yapmak. Amacı piyasamıza kaliteli ve uygun fiyatları, hammadde temini ve yerel ürünlerimizin yurtdışına ihracatımıza arttırmak olarak tanımlayabiliriz.
– Üretim tesislerinizin ayrıcalıkları hakkında bilgi verebilir misiniz?
Daha önce ailemizin de uğraştığı, susam ve tahin imalatı yapan Tarihi Galata Susam ve Tahin fabrikasını devam ettiriyoruz. Galata daha çok toptan gıda ve unlu mamül üreticilerine hammadde tedariki yapan bir işletmedir. İkitelli organize sanayi bölgesinde faaliyette olup, simitlik susam ve yan ürünleri ile tahin üretimi yapmaktadır.
“ÜLKEMİZ DÜNYAYI CEZBETMEKTEDİR!”
– Türkiye’nin ekonomik açıdan bulunduğu konum hakkında neler düşünüyorsunuz?
Ülkemiz aslında bulunduğu coğrafi konum itibari ve jeopolitik olarak merkezi bir konumda olması ve demokrasi ile yönetilen nadir Müslüman ülkelerden olması sebebiyle dünyayı cezbetmektedir. Son yıllarda ihracat atağı yapması ve teknoloji ve Ar-Ge yatırımlarına destek vermesi uluslararası yatırımcıların gözdesi olmuştur.
Dünyadaki ekonomik gelişmelere bağlı olarak; Türkiye’de ufak tefek sıkıntılar yaşansa da, her zaman diğer ülkelerden pozitif ayrışmayı bilmiştir!
– Söyleşimizin sonuna gelmişken, eklemek istediğiniz başka bir konu var mı?
Öncelikle bu keyifli röportaj için teşekkür ederim. Derginizde yer almaktan mutluluk duydum, keyif aldım. 2016 umarım ülkemiz ve milletimiz açısından huzurlu ve mutlu geçer. İlerleyen dönemlerde İstanbul Tüccarlar Kulübü Derneği olarak, yaptığımız faaliyetler ve sosyal sorumluluk projelerimiz ile, daha görünür olacağız. Etik ticaret ve çocukların eğitimi üzerine olan projeleri desteklemeye devam edeceğiz. Bu yıl TEGV’e sponsor olduğumuz Engelli Çocuklar Piyano Resitali gibi sosyal, kültürel ve sanatsal desteklerimiz devam edecek.
