37 yaşındaki Shakira Isabel Mebarak Ripoll, dünya çapında 50 milyondan fazla albüm sattı. Latin ve Amerikan Grammy Ödülleri ile sayı topladı.
Aynı zamanda fakir çocuklara eğitim sağlayan bir derneğe de sahip olan Shakira, çoğu ünlünün aksine, yalnızca çek yazmaktan çok daha fazlasını yaptı.
– Öncelikle tebrikler. Çekimlerin sırasında iş arkadaşlarımdan biri seni şimdiye kadar tanıdığı “Gerçek anlamda en ünlü insan” seçti.
Bu muhtemelen şimdiye kadar aldığım en iyi iltifattı.
– Biraz The Voice’tan konuşalım. Yarışmacılara danışmanlık yapmaktan hoşnut görünüyorsun. Başlangıçta böyle bir reality showda yer alacak olmakla ilgili tereddütlerin oldu mu?
Kesinlikle oldu. Los Angeles’a gidip orada aylarımı geçiremem, diye düşünüyordum. Beni bekleyen bir erkek ve bir de bebek var; özel hayatıma hakim olmak durumundayım.
“Öğretmeyi gerçekten seviyorum”
– Katılmadan önce showu izliyor muydun?
Hayır. Ancak izlediğimde, insanların kendine güvenini yerle bir ederek ve adeta bir sirk ortamı yaratarak bol bol reyting kazanan showlardan olmadığını anladım. Biz yarışmacılarımıza yapıcı eleştrilerde bulunuyoruz. Öğretmeyi gerçekten seviyorum.
– Yolun başında olsaydın, sen de katılır mydın?
Kesinlikle! Kariyerimin başındayken Kolombiya’da ben de böyle yarışmalara katıldım.
– İnsan merak ediyor jüridekilerden hangisi senin için dönerdi, diye…
Büyük ihtimalle Adam. Programa ilk başladığımda Adam şöyleydi: “Ah zavallı şey. Ona yardım edelim. Zavallı Kolombiyalı kız, İngilizce’yi neredeyse hiç konuşamıyor.” Ancak program başladıktan iki saat sonra benim pençeler çıkıverdi.
– Aferin sana…
O da şaşırdı ve benim kırılgan olduğumu düşündüğünü söyledi. Erkeklerle çalışmak ve aralarındaki tek kız olmak zor olabiliyor bazen. Kendimce güvensiz taraflarım vardır; ama şaka kaldırabilen bir insan olmam gerektiğini öğrendim. Şaka yapıldığında yanlış anlayıp kişisel algılamamam gerekiyor. Bazı şakalar var ki, günün her dakikasında yapılıyor. Kendimi bunlara alıştırmam gerekti. Bilirsiniz, müzik endüstrisi erkekler tarafından yönetiliyor. Çalıştığım insanların %98’i erkek oluyor. Prodüktörler, aranjörler, müzisyenler ve teknisyenler…
“Gerektiğinde alçak gönüllü olmak gerekiyor”
– Pekala, Shakira’nın “Erkeklerle Çalışma Stratejisi”ni öğretmelisin bize öyleyse…
Genel olarak mizah anlayışına sahip olmakla ilgili bir şey bu. Gerektiği zaman alçak gönüllü olmak gerekiyor biraz. Bu onların zayıflıklarını anlama konusunda kesinlikle yardımcı oluyor. İyi bir araç yani!
– Başarılı. Miranda Lambert (diğer jüri üyesi Blake Shelton’ın eşi) ile arkadaş olduğunuzu duydum…
Miranda’yı seviyorum. Şarkılarındaki gerçekçiliği seviyorum. Benim şarkılarım açıktır genelde. Kağıda geçirdiğimiz her şeyin bilinçaltında bir amacı vardır.
– Şu şarkı sözündeki gibi mi: “Neyse ki göğüslerim küçük ve gösterişsiz, böylece onları dağlarla karıştırmıyorsun”
(Gülüyor) bu hayatımın sonuna dek peşimde olacak resmen. Tanrı’ya şükürler olsun ki henüz silikon yaptırmadım!
– Üzgünüm. Neyse, Miranda’ya dönelim…
Miranda bu sezon takımda danışmanlık yapıyor. Hem de Blake’in değil, benim takımımda (gülüyor). İşinde çok iyi gerçekten. Bu piyasada gerçeklikle bağlantısını kaybetmiş çok insan tanıdım. Ani şöhret ağır gelebiliyor.
“Ben başarıya küçük adımlarla ulaştım!”
– “Shakira” olmak zor geldi mi hiç?
Ben başarıya küçük adımlarla ulaştım. Şöhretin tadına küçük dozlarla baktım. Kariyerim 10 yaşında bir müzik yarışmasını kazanmamla başladı. Doğum günlerinde, şirket toplantılarında şarkı söylüyordum. 13 yaşında bir albüm yapımcısıyla tanıştım ve “Material Girl” şarkısı ile bir kaset doldurdum. Honduras’tan Ryan Seacrest’e kadar her radyo ile el sıkıştım ve bir gün bir de baktım ki yeterince ünlüydüm. Ama şu var ki, hala açım! Ancak açlığım şöhrete karşı değil. Açlığım bunu hala yapabileceğimi kendime kanıtlama ihtiyacına karşı.
– Sormak istediğim bir şey var: Calle 13’ün “Gordita” adlı şarkısını dinliyordum. Anlaşıldığı üzere senin dolgun ve siyah saçlı halini özlüyorlarmış…
Bazen ben de özlüyorum. Ama şikayet de edemem, sarışın olmak da çok eğlenceli geldi!
– Latin fanlarından sarı saçlarınla, çok ince olmanla ya da hepsi birlikte çok Hollywood tarzında olmanla ilgili üzücü mesajlar aldın mı hiç?
Başlarda evet. Ancak Gerard biraz dolgun seviyor. Çok ince kadınlardan hoşlanmıyor (gülüyor). Bu da üzerimdeki baskıyı kaldırıyor. Zaten endişe etmem gereken bir çok şey var. Bu ay egzersiz yapmıyorum, çünkü hem bitirmem gereken bir albümüm hem de bir bebeğim var. Ayrıca ikram edilen pastaları da seviyorum.
– Seksi Latin kalıbına uymak için herhangi bir baskı hissediyor musun üzerinde?
Hayır. Baskı hissettiğim tek konu başarılarımın devamını getirebilmek. Başarılı olmaya devam etmek istiyorum. Çok mu açık sözlüyüm?
– Hayır, bu kulağa hoş geliyor. Bu arada, Kate Mckinnon’un Saturday Night Live’da seni taklit etmesine ne diyorsun? Modern Family’deki Sofia Vergara taklidine benziyor…
S: Evet konuşmam böyle, ne yapalım? Bilirsiniz, Sofia ve ben Barranquilla’da birbirimize yakın yerlerde yaşıyorduk. Birkaç blok vardı aramızda. Bir araya geldiğimizde de aksanlarımız gerçek anlamda belirgin oluyor.
– Bu da gelecek başka bir skeç…
Tek kelimesini bile anlamazsınız (gülüyor). Onu sarışın olduğu zamanlardan beri tanıyorum. Amerikaya geldiğinde saçlarını koyu renge boyadı. Latin profili çizmeye ihtiyaçları vardı. Ama ben daha çok tekrar sarışın olmasından yanayım. Brigitte Bardot gibiydi sarışınken.
“Kolombiya’da eğitim bazen insan hakkı değil, bir lüks olarak nitelendirilir!”
– Fazlasıyla adaletsizliğe şahit olarak büyüdüğünü söylemişsin. Eğitime yardım derneğini kurma kararını bu deneyiminden yola çıkarak mı verdin?
Kesinlikle. Gelişmekte olan bir ülkede büyütülmek gözlerimi öyle bir açtı ki, dayanamadım. Kolombiya’da eğitim bazen insan hakkı değil, bir lüks olarak nitelendirilir. Ayrıca çoğu liderin de öncelikleri arasında olmuyor eğitim konusu. Şöhretimin bana bahşettiği ses ve platformu sesini duyuramayanlar için kullanmayı kendime görev edindim. The Barefoot Foundation aşırı fakirlik içinde yaşayan çocuklara eğitim sağlıyor. Kolombiya’da altı okul kurduk, Güney Afrika ve Haiti’de de çalışmalar yapıyoruz. 5000 öğrenciye eğitim veriyoruz.
– Çocukluğun bu çalışmaya nasıl ilham kaynağı oldu?
S: Ben küçükken babam her şeyini kaybetti. Bu yüzden de pek çok insan ona sırtını döndü. Bir gecede her şeyimizi kaybettik; arabalarımızı, mobilyalarımızı… Oldukça iyi hatırlıyorum o zamanı. Ancak neye sahip olduğumu da hatırlıyorum, çünkü annem ve babam o zaman bana önceliklerimin neler olduğunu açıklamışlardı.
“O ÇOCUKLARI HİÇ UNUTMADIM!”
– Ne dediler sana?
Yaşayacak yeri ya da gidecek okulları olmayan çocukları gösterdiler. Eşyam yoktu belki, ama eğitimim vardı. Hayallerime ulaşmam gerektiğini biliyordum. Ancak o çocukları hiç unutmadım. Çok şeye sahip olamayacaklardı hiçbir zaman. Bense asıl gereken şeye sahiptim: Fırsat! Başaracaktım da…
– Az önce gözlerinde alevler görüm…
Evet. Bunu varoluşçu bir konuşmaya çevirmek istemem ama hepimiz bir noktada kendimize sorarız, “Neden buradayız?” diye. Dünyaya sadece onu sallamaya gelmediğimi düşünüyorum.
– İnsanların çoğu amaçlarını bulmaya çalışıyor ancak nereye bakacaklarını bilmediklerini söylüyorlar…
Gözlerinizi açık tutmalısınız. Birkaç sene önce, 10 senelik bir ilişkinin ardından sıkışıp kalmıştım. Hayatım isteklerimle örtüşmüyordu. Yanlış yerde olduğumu anlamam biraz zamanımı aldı.
– Gerard ile tanıştığında mı oldu?
Şunu söylemeliyim: Güneş doğdu. Ne istediğimi anlamaya başladım. Dönüş noktasıydı benim için. Her şey karmaşık görünüyordu ve sanki Tanrı bana kötü bir şaka yapıyormuş gibi hissediyordum. Aslında şaka yapmıyordu. Gözlerim açıldı.
KUTU
“Rihanna ile çalışmak mükemmeldi!”
Yakın zamanda Rihanna ile bir video klip çektik. Bir araya gelebileceğimizi hiç düşünmemiştim. Bir yandan The Voice, bir yandan da bebeğim Milan ile ilgilenen ben ve turda olan Rihanna…
Fakat onunla çalışmak mükemmeldi. Bence o gezegendeki en seksi kadın. Sonuçta ikimiz de Karayipli kızlarız. Aramızdaki kimya inanılmaz iyi ve gerçekti. Bana koreografiyi o öğretti ve çok tatlı bir öğretmendi gerçekten.
Röportaj: Glamour Magazine – Sony Music