Her insan 40 yaşından sonra yakın okuma problemiyle karşı karşıya kalıyor. Peki tek yapabileceğimiz birer okuma gözlüğü edinmek mi? Veni Vidi Göz Grup Uzmanlarından Op. Dr. Özer Kavalcıoğlu, okuma gözlüklerinden kurtulmanın yollarını Black Or White okurları için anlattı.
En çok karşılaşılan sağlık sorunlarından bir tanesi de görme rahatsızlıklarıdır. Özellikle yaş ilerledikçe kadın, erkek herkes kendisine bir gözlük edinmek zorunda kalıyor. Çünkü 40 yaşından sonra gazete, kitap okumak zorlaşıyor, telefona bakmak için bile gözlük takmak ihtiyacı hissediliyor. En basit günlük işleri yaparken bile gözlük takmak zorunluluğu hayatı zorlaştırıyor. Ayrıca gözlük takmak, kadınların en büyük dezavantajı da… Bir kadın her ne kadar genç görünürse görünsün, taktığı yakın gözlükler onun yaşını anında ele verebiliyor. Hepimizin hayatını yakından ilgilendiren gözlük sorununu masaya yatırdık ve Op. Dr. Özer Kavalcıoğlu’ndan 40 yaşından sonra ortaya çıkan yakın okuma bozukluğundan nasıl kurtulabileceğimizin detaylarını öğrendik.
– 40 yaşından sonra neden okuma gözlüğü kullanmak zorunda kalıyoruz?
Ne yazık ki insanoğlunun kaderinde, 40 yaşından sonra yakın görme sorunu yaşamak yazılı. Çünkü gözlerimizin içindeki mercek şekil değiştirebilen bir yapıya sahiptir. Bu mercek, bu özel yeteneği sayesinde cisimler yakına geldiğinde şişerek şeklini değiştirebilir ve görme kalitesini arttırır. Yakın görme bu şekilde gerçekleşmektedir. 40 yaşından sonra göz, bu yeteneğini yavaş yavaş kaybetmeye başlamaktadır. Kısacası 40 yaşından sonra gazetemizi okumak, telefonumuza bakmak ya da en küçük bir şeyi yapabilmek için dahi hemen gözlüklerimizi kullanmak zorunda kalmak hepimize büyük bir sıkıntı yaratıyor. Yakın okuma bozukluğu nedeniyle 40 yaşından önce ameliyat olup gözlüksüz yaşamın keyfini çıkaranlar için de ne yazık ki üzücü bir haberim var. Hangi göz ameliyatını olurlarsa olsunlar, 40 yaşından sonra yakın okuma sorunuyla karşılaşıp gözlük kullanmak zorunda kalacaklar.
– 40 yaşından sonra gözlük kullanmak aslında yaşımızı da ele veriyor. Peki, 40 yaşından sonra okuma gözlüğü kullanmak zorunda mıyız? Şu an tıptaki gelişmeler neler?
Bu soruyu 3 sene önce sormuş olsanız, “Evet. Ne yaparsanız yapın, 40 yaşından sonra okuma gözlüğü kullanmak zorunda kalacaksınız.” derdim. Ama artık kimse gözlüğe mahkum olmak zorunda değil. PrebyMAX adını verdiğimiz yöntem sayesinde 40 yaşından sonra ortaya çıkan yakın görme bozukluğundan ve hatta miyopi, hipermetropi ve astigmat gibi görme bozukluğundan kurtulabilmek mümkün olabiliyor. 60 saniyeden çok kısa sürede ve bir ışık huzmesine bakarak okuma gözlüklerinden kurtulunabiliyor. Halen Almanya, Avusturya, Belçika, İngiltere, Fransa, İtalya, İspanya, İsviçre, İsveç, Türkiye, Brezilya, Küba, Japonya, Kore, Hong Kong, Singapur, Çin, Rusya, Fransız Guyanası, Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman’da uygulanan PresbyMAX laser yöntemiyle ciddi oranlarda başarılı sonuçlar alınabiliyor.
– Laser yöntemlerinde insanların en korktukları şey, gözlerine bir cisim yerleştirilmesidir. Bu yüzden de birçok insan tedaviden kaçıyor. Hâlâ bu tedavi şekli geçerli mi?
Dediğiniz gibi laser ameliyatları, ne yazık ki birçok insanın korkulu rüyası. Bu insanlara da fazlasıyla hak veriyorum. Çünkü yakın bir zamana kadar laser tedavilerinde göze dokunma, ya lazer tedavisine başlanmadan önce gözün ön çeperinin alkolle eritilerek kazınmasıyla yapılıyordu ya da bu çeper, bıçak veya başka bir lazer cihazıyla şapka gibi kaldırılıyordu. Baktığınız zaman her ne kadar bu ameliyatlardan sonra görme sorununu ortadan kalksak da kulağa oldukça ürkütücü geliyor ve bu yüzden de birçok insan ameliyattan kaçıyor. Oysa 40 yaşından sonra ortaya çıkan yakın görme bozukluğuna dair uygulanan PresbyMAX laser tedavi yönteminde, göze herhangi bir cisim yerleştirilmiyor, gözün ön çeperinin alkolle eritilmesi gibi şeyler de söz konusu olmuyor. Bu yöntemde, göze dokunulmadan ve herhangi bir cisim yerleştirilmeden sadece ışığa bakmak yeterli. Hem de 60 saniyeden kısa sürede tedavi süreci tamamlanmış oluyor.
– PresbyMAX laser tedavisinin avantajlarından bahsedebilmeniz mümkün mü?
Öncelikle gazete okuyamamak, akıllı telefonunuza bakamamak, gözlüğünüzü nerede unuttuğunuzu hatırlamaya çalışmak gibi şeyler artık söz konusu olmayacak. Ayrıca ömür boyu sürecek bir gözlüksüz yaşam keyfi için 60 saniyeden çok daha kısa bir süre yeterli. Bence bu keyif için çok makul bir tedavi süresi.
– Göz tabakası ince olanlar gözlüklerinden nasıl kurtulabilirler? Tıbbın sunduğu bir çözüm var mı?
Karşı karşıya kaldığımız en büyük problemlerden bir tanesi de göz tabakası ince olduğu için laser tedavisi olamayan insanlar. Bu hastaların da TransPRK olarak adlandırılan tedavi yöntemiyle göze dokunulmadan, cihaz, alet vs. kullanılmadan, sadece uzaktaki bir ışık kaynağına 15-20 saniye bakarak uzak ve yakın görme kusurlarını ortadan kaldırılabiliyoruz. Hastanın ışık kaynağına bakarken gözünü oynatması veya kırpması da tedaviyi etkilemiyor. Korneası ince olduğu için laser uygulanamayan çok sayıdaki hasta için de çözüm olanağı sunuyor. Yapılacak tedavi yöntemiyle zar kırışması ve zar yırtılması gibi istenmeyen yan etkiler de ortaya ortadan kalkabiliyor. Gözün ön çeperinden doku kaldırılarak uygulanan klasik laser tedavilerinden sonra gelişebilen “ilerleyici kornea incelmesi” türü ciddi yan etkiler de görülmeyebiliyor. Ayrıca doku kaldırılarak uygulanan laser tedavilerinden ziyade yeni nesil yöntemlerin uygulanmasından 3-4 gün sonra bile hiçbir şey göze zarar vermiyor. Yine tedaviden sonra gözlerin kapatılması gerekmiyor. Hasta iki gözünü de açık tutarak evine gidebiliyor. Uygulama, aynı tedavi seansında iki göze birden yapılabiliyor. Hem 40 yaş üzerinde olup yakın görme problemi yaşayan hem de korneası ince olduğu gibi laser tedavisi olamayan hastalarda da PresbyMAX ile TransPRK yöntemlerini bir arada uygulayabilmek mümkün.
“Veni Vidi Göz” hakkında…
Türkiye’yi 15 yıl önce ilk özel göz cerrahi merkeziyle tanıştıran Veni Vidi Göz Grup ailesi içerisinde yer almaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Veni Vidi Göz Grup, köklü bir göz merkezi olmanın yarattığı sorumlulukla, tıptaki son gelişmeleri sürekli yakından takip ediyor. Türkiye’yi ilklerle tanıştırmayı kendine misyon edinmiş bir göz grubu burası. İstanbul’da Caddebostan, Kartal, Pendik, Çekmeköy , Silivri’de, Ankara ve Sakarya’da bulunan 7 merkezimizle hastalarımızın tüm ihtiyaçlarına cevap verebildiğimiz için çok mutluyuz. Müşteri memnuniyetine odaklanmamız ve tıptaki son gelişmeleri takip edip, bunlar arasından en iyi yöntemleri merkezlerimizde uyguluyor olmamız farkımızı ortaya koyuyor. Veni Vidi Göz Grup ailesi olarak yakın zamanda yeni şubelerimizle büyümeye devam edeceğiz. Daha çok insana aynı hizmet kalitesiyle ulaşabilmek için gün sayıyoruz.
