Tecrübeyle gelen öğretiler…

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“Paylaşmayı bilmek, dostluklarda; rekabetçi, hırslı, bencil, çıkarcı olmamak sağlıklı ve uzun vadeli ilişkilerin olmazsa olmazı…”

 

Cemiyet hayatının sevilen isimlerinden, değerli dostum Dilek Birgen ile yaptığım keyifli sohbetim bu ay sizlerle.

 

Kişisel gelişimden, yeniliklere kadar pek çok alana dokunduğumuz sohbetimiz tadına doyulmaz bir hal aldı. Hepinizin huzurunda bu keyifli röportaj için sevgili Dilek Birgen’e sonsuz teşekkürlerimiz sunuyorum.

 

Önümüzde ki sayılarda da yine birbirinden kıymetli isimleri sayfama konuk edeceğim.

 

Lütfen siz de röportaj yapmamı istediğiniz isimleri benimle paylaşın. Teşekkürler…

 

-Nasıl bir çocukluk geçirdin?

 

İstanbul’da doğdum, büyüdüm. Hareketli ve keyifli bir çocukluk geçirdim diyebilirim. Şanslıydım, oturduğumuz muhitte çok arkadaşım vardı. Birlikte okul zamanları dışında çok oyun oynardık. Yaşıtlarıma göre olgundum. Belki 10 yaşlarındaydım, hatırlıyorum evin alışverişini yapardım, annemin sipariş ettiği şeylerı eksiksiz alır gelirdim. Okul dönemi başarılıydım. Kimsenin beni ders çalıştırdığını hatırlamıyorum. Herzaman planlı, programlı, disiplinliydim. Bunları kendimi meth etmek için söylemiyorum; benim doğamda olan özellikler… Olmasaydı ne olurdu? Yine insanlar bir şekilde hayatta ilerliyorlar. Belki de böyle olmakta yorucu. Herzaman hedef belirledim ve azimle ilerledim, tarzım bu oldu…

 

-Eğitim hayatından bahseder misin?

 

Kadıköy Anadolu Lisesi daha sonra İTÜ Turizm İşletme mezunuyum. Şu an online University of  Phoneix’de psikoloji üçüncü sınıf öğrencisiyim. Daha sonra psikologluk yapacak mıyım, henüz bilemiyorum ancak insan ilişkilerim konusunda psikoloji eğitimi bana çok şey katıyor. Bu eğitimle beraber insan ve ilişkiler konusunda bakış açınız ve yorumlarınız farklılaşıyor.

 

-Hayattan aldığın en büyük ders nedir?

 

Hayattan aldığım en büyük ders, boş şeylere çok fazla üzülmemek… İnsan hayat konusundaki tecrübesizliğinden dolayı çok basit şeyleri bile kendine dert edip, üzülebiliyor. Zamanın gerçekten herşeyin ilacı olduğunu öğreniyorsunuz. Çok üzüldüğünüz şey bir zaman sonra sizi ilk günkü gibi etkilemiyor. Eskiden üzüldüğüm basit olaylara nasıl olsa üç beş gün sonra üzülmeyeceğim, önemini yitirecek gözüyle bakabiliyorum. Bunlar hep tecrübeyle gelen öğretiler.

 

-Aileni anlatabilir misin?

 

Annem, babam ve kız kardeşimden oluşan çekirdek bir ailem var. Aile bağlarımız kuvvetli. Haftada en az iki-üç kere bir araya geliriz. Hemen hemen her gün telefonlaşırız. Eşim ilk evlendiğimiz zamanlarda çok şaşırırdı; “Ya az önce bir aradaydınız, eve gelince telefonda ne konuşuyorsunuz” derdi. Ben de onun şaşırmasına çok şaşırırdım. Yetişme tarzımız bu neticede. Ailede böyle gördük, böyle öğrendik. Çocuklarıma da iyi bir örnek olduğumu düşünüyorum. Çünkü şunu gördüm ki; çocuklar denilenden çok, gördüklerini uyguluyorlar.
-Mehmet Birgen ile evliliğin?

 

Mehmet ile 15 senedir birlikteyiz. 11 senedirde evliyiz. Mehmet çok farklı hayat yaşamış, dünyaya bakış açısı, yaşam felsefesi herkesten değişik bir insan. Dünyanın heryerinde çok dostları var. Dostlarını görmek için çok seyahat ediyoruz. Onlar da bizi ziyarete geliyorlar. Yazın hemen hemen 3, 4 ay yatılı misafirlerimiz oluyor. Bir taraftan işin yoğunluğu, bir taraftan misafirler… Yazın nasıl geçtiğini anlamıyoruz.

 

Mehmet de ve ben de çocuklarla zaman geçirmeyi seviyoruz. İki günlük bir tatil bile olsa çocuklarla gidiyoruz. Bakıcı almıyorum yanıma, çünkü onları idare etmek bana daha zor geliyor. Biraz da pratik bir insanım. Yoruluyorum ama çocukları bırakıp bir yere de gidemiyoruz maalesef.

 

EEO_3510

 

Evliliğinin öncesi ve sonrası senin için neler değiştirdi?

 

Evlilik ve çocuk sahibi olmak büyük sorumluluk… Evlilik hayatını seviyorum. Mehmet’le de iyi anlaşıyoruz. Arada sorunlar oluyor tabi ki; ama önemli olan çözüm bulabilmek…

 

Netice olarak evliliğin fedakarlık olduğunu öğrendim. Fedakarlık olmadan, emek verilmeden bir ilişki sürdürülemiyor. Evlilikle birlikte çok daha olgunlaştım.

 

Evliliğin en güzel kısmı çocuklar. Çocuklarına çok düşkün bir anneyim, onlarsız bir hayat düşünemiyorum. Anne olunca büyüdüğümü hissettim. Daha olgun, sakin ve anlayışlı oluyorsunuz. Onların mutluluğu hep önceliğim. Tabi çok fedakarlık gerektiriyor ama bir o kadar da zevkli.

 

Başarılı bir evliliğin sırları neler?

 

Klişe gelebilir ama sevgi ve saygı olması gereken en temel unsur… Sevgi ve saygı olmazsa ortada bir birliktelikte olamaz. Ayrıca hiç heyecanınızı kaybetmemeniz gerekir. Bunun için gereken şey beraber, kaliteli zaman geçirmeye çabalamak ve sorunları dile getirebilmeniz. O an ki kullandığınız dil de bu noktada çok önemli…
Çocukları iyi yetiştirmenin kilit noktalarından bahseder misin?

 

Oğlum Alp 10 yaşında. Maya yakında 3 yaşında olacak. İkisinin de mutlu bir çocukluk geçirdiklerine inanıyorum. Çocuk yetiştirmede en önemli unsur, anne ve babayla geçirilen kaliteli zaman. Onlara doğru örnek olabilmek… Daha öncede belirttiğim gibi, çocuklar genelde söylenilenden çok gördüklerini uyguluyorlar.

 

Montaigne’in şu sözünü çok beğeniyorum. İnsanoğlunun şimdiye kadar karşılaştığı en büyük ve en önemli güçlük, çocukların nasıl yetiştirilmesi gerektiği meselesidir. Çocuk yetiştirmek büyük bir incelik, anlayış, algı ve empati gerektiriyor. Annenin en büyük görevi, şefkat ve sevgiyle çocuklarını en iyi şekilde yetiştirmek, topluma iyi bir birey olarak kazandırmak… Zor mu? Tabi ki çok zor bir görev ama böyle güzel bir sonucu görmeye değer.

 

Son dönem ki akımları çok iyi takip ediyorsun ve bunların içinden doğru olanları seçiyorsun. Çocukların büyüme süreçlerinde bizlere vereceğin tavsiyeler varmı? 

 

Bence insan ilişkisi dünyanın en komplike gerçeği. Çok hassas dengeler, çok hassas ayarlar gerekiyor. Eğitim, içgüdü ve empatiyle titizlikle idare etmek şart. Her zaman hassas ve çok emek istiyor. Temelinin anlayış, sevgi ve saygı üzerine kurulu olması önemli… Bu komplike kavramın hiçbir akımla idare edilebileceğine inanmıyorum. Ancak insani duygular ve akılla idare edilebilebilir.

 

“BÜYÜK BİR UYANIŞ VAR!”

Kişisel gelişim dünyasına yakınsın ve önem veriyorsun. Kendi kişisel gelişim hayatından ve yaşadığın önemli deneyimlerden bahseder misin?

 

4 senedir yeni enerji ve DNA aktivasyonu ile ilgili kanallık yapan bir kişi ile çalışıyorum. Kişisel çalışmalar harici, seminerlerine katılıyorum. DNA üzerine çalışıyoruz. İnsanlığın şu anda yeni bir evrimleşme sürecinde olduğuna inanıyorum. Büyük bir uyanış var!

 

Çok değerli bir yer olan, Club Catamaran’ın oluşumu ve şuan ki geldiği konumda ki süreci bizlerle paylaşır mısın? 

 

Eşimin projesi. Çocukluk yıllarından gelen bir hayali. M and M club iskelesi yıkılınca Catamaran’ı yapmaya karar veriyor. 15 senelik bir club; 13 senedir sahibi olarak bizzat kendim işletiyorum. Dünyada eşi benzeri olmayan, yüzen bir disco. Yaklaşık bin metre kare, birbirine bağlanan iki tekneden oluştuğu için dengeli, hızlı ve geniş platformlu. Alt kısmı cam tabandan oluşuyor, toplam dört barı var. Her sezon dünyadan ve Türkiye’den ünlü DJ ve şarkıcıları ağırlıyoruz.

 

IMG_1303

 

Cemiyet hayatında sevilen birisin bunun sırrını paylaşır mısın?

 

Böyle düşündüğün için teşekkürler. Paylaşımcı bir yapım belki ondan. Herkesi birbiriyle tanıştırırım. Faydalandığım doktor olsun, bir ilaç, firma, mağaza neyse etrafımı yönlendiririm; onların da yararlanmalarını isterim. Paylaşmayı bilmek, dostluklarda; rekabetçi, hırslı, bencil, çıkarcı olmamak sağlıklı ve uzun vadeli ilişkilerin olmazsa olmazı…

 

Geleceğe dair projelerin ve planların neler? 

 

Üniversiteyi bitirmeme yaklaşık bir sene kaldı. Psikolog olduğumda belkı yaşam koçluğu yapabilirim diye düşünüyorum.

 

Hedeflerin var mı?

 

Habertürk’ün pazar ekinde bir seneyi aşan süredir röportaj yapıyorum. Yerli ve yabancı 40’a yakın birçok ünlü ve başarılı isimle röportaj yaptım. Röportajlarımı derleyeceğim bir kitap projem var. Röportaj öncesi ve sonrasında yaşadığım ilginç olayları ve röportajlarımı konu alacak. Örneğin Kirk Douglas’la 99. yaşında röportaj yaptım. Bence bu çok önemli bir röportaj…

 

Şu an Bodrum’daki Club Catamaran’ı işletiyorum. Başarılı bir işletmeyiz. 13 senedir bir fiil kendim işletiyorum. Belki bir işletmeciye verebilirim. Ben daha uzaktan koordine ederim. İstanbul’da bir-iki projemiz var, belki Arap ve Katarlılar ile olabilecek bir iki proje…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.