“Laleli ticari açıdan dünyada bir eşi benzeri daha olmayan; Türkiye’nin en güzide otellerinin bulunduğu, lojistik anlamda bir üs haline gelmiş, modaya yön veren, turizm, istihdam ve ticaret noktasında ülkemizin adeta dinamosu konumunda olan farklı bir bölgedir.”
LASİAD Başkanı Gıyasettin Eyyüpkoca icraat ve hedeflerini Black or White’a anlattı.
Plan ve planlamalar yaparken her zaman dünya ölçeğinde düşündüklerini bildiren Eyüpkoca; “Bu yıl dördüncüsü organize edilen Laleli Moda ve Alışveriş Festivali’nin global düzeyde etkisi ve coşkusu hissedildi. Buna Laleli’nin farkı ve farklılığı diyebiliriz.” dedi.
İşte, LASİAD Başkanı Gıyasettin Eyyüpkoca ile gerçekleştirdiğimiz çok özel röportaj…
– Gıyasettin Bey, öncelikle bize vakit ayırıp sorularımızı yanıtladığınız için teşekkür ederiz. Röportajımıza kısaca sizi tanıyarak başlayabilir miyiz?
1970 Bingöl doğumluyum. 20 yılı aşkın bir süredir Laleli’de “GIYAS Collection” markasıyla hazır giyim sektöründe faaliyet göstermekteyiz. 2011 yılından beri LASİAD Başkanlığı görevini yürütmekteyim. Ayrıca İTO 38 No’lu Meslek Komitesi Meclis Üyesi ve Fatih Belediyesi Turizm Komisyon Başkanlığı görevlerini de bir arada sürdürmekteyim. Evli ve iki çocuk babasıyım.
Çok genç denebilecek bir yaşta “Her şeyim” dediğiniz Laleli’de iş hayatına atıldınız. Ve bölgenin değişimi ve dönüşümü adına göstermiş olduğunuz gayret sonucu LASIAD Başkanlığı görevine layık görüldünüz. Peki, Gıyasettin Eyyüpkoca nasıl bir başkandır? Laleli’de ki değişimi ve hizmetlerinizi sizden dinleyebilir miyiz?
LASİAD Başkanlığı görevine geldiğimiz 2011 yılında ilk iş olarak Laleli’nin altyapısının yenilenmesi ve çağdaş bir görünüme sahip olması gerektiğini düşündük. Eğer Laleli’nin dünya devleri ile yarışmasını istiyorsak bunu yapmalıydık. Burada diğer STK’lara rol model olacak bir projeyi Fatih Belediyesi işbirliği ve esnaflarımızın desteğiyle başarıyla tamamladık. Sonrasındaysa birçok sosyal projeyi hayata geçirdik. Ülkemiz ve dünyada yaşanan acı felaketler karşısında anında duruma müdahil olduk ve yaraları sarma adına var gücümüzle çalıştık. Bu faaliyetlerimiz birçok mecra tarafından büyük övgü ve takdir gördü. Eğitime destek olduk, Laleli’yi yurt içi ve yurtdışında tanıtma adına birçok aktivitelerimiz oldu. Tabi bunların en önemlisi kuşkusuz bu yıl dördüncüsünü düzenleyeceğimiz festivalimiz. Her yıl büyüyen ve gelişen bu festivalle birlikte yalnızca Laleli’ye değil, ülkemize büyük bir marka değeri kazandırmış olduk.
Tekstil sektörünün kalbinin attığı yer olarak nitelendirilen Laleli’nin ihracat bakımından önemi nedir? Mevcut durumu ve geleceğe yönelik ihracat hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?
Laleli ticari açıdan dünyada bir eşi benzeri daha olmayan; Türkiye’nin en güzide otellerinin bulunduğu, lojistik anlamda bir üs haline gelmiş, modaya yön veren, turizm, istihdam ve ticaret noktasında ülkemizin adeta dinamosu konumunda olan farklı bir bölgedir. Tabi algı anlamında ihracata sunduğumuz katkı tüm diğer unsurların önüne geçiyor. Bugün Laleli, dünyada 57 ülke ile doğrudan ve birebir ticaret yapan bir merkez konumundadır. Afrika, Avrupa, Asya hatta Amerika kıtasından dahi müşterileri olan, tüm bunlarla belirli bir uyum ve ahenk içerisinde işbirliğini sürdürebilen şahsına münhasır bir ticaret merkezidir. Bu açıdan Laleli’nin ufku her zaman açık ve berraktır. Dönemsel dalgalanmalar olsa da geleceğe dönük beklentilerimiz olumlu ve pozitif yöndedir. Bunda ticari çeşitliliğimiz ve marka değerimizin etkisi oldukça yüksektir. Sonuçta uzun yıllara dayanan ticari tecrübe ve birikime sahip bir lokasyondan bahsediyoruz. Bu açıdan önümüzdeki yıllardan oldukça ümitliyiz.
Gıyasettin Eyyüpkoca
LASİAD'dan, Laleli'deki Ukraynalılara destek
Peki, içinde bulunduğumuz siyasi kriz ve koalisyon sürecinin ticarete etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz? Dünyadaki ekonomik tablo hakkında bir değerlendirme yapar mısınız?
Laleli olarak bizler global yapıda işleyen bir ticari mekanizma olduğumuz için yalnızca Türkiye değil dünyadaki her gelişme ve faktörden etkileniyoruz. Rusya’da yaşanan ekonomik süreçler, Çin’in para biriminde devalüasyona gitmesi, AB-ABD işbirliği, Afrika gümrüklerindeki değişimler, tüm bunlar bizlere anında etki edebilen ve ticaretimizi olumlu ya da olumsuz yönde etkileyebilen değişimler. Bu açıdan ülkemizdeki siyasi belirsizlik de kuşkusuz işlerimize yansımakta. Dünya oldukça zor ve sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Belirsizlikler, netliklerin önüne adeta perde çekmiş durumda. Sanayici ve tüccarlar olarak bizler karar alma ve uygulamada bu öngörüsüzlüğün sancısını fazlasıyla çekmekteyiz. Netice olarak bizler masanın ekonomi tarafındayız ve birçok alana müdahil olmamız maalesef söz konusu değil. Temennimiz odur ki ekonominin ve reformların gündemde olduğu geçmiş yıllardaki ivmeyi tekrardan yakalar ve işlerimizdeki eski canlılığımıza kavuşuruz.
20 yılı aşkın bir süredir “GIYAS Collection” markasıyla Laleli’de, Ukrayna ve Rusya’da faaliyetlerinizi sürdürüyorsunuz. Gıyas Collection’un hikayesini sizden dinleyebilir miyiz?
Şirketimiz bayan hazır giyim sektöründe faaliyet göstermektedir. Dünyanın birçok farklı coğrafyasından alıcıları olan ve ürünleri beğeni ile takip edilen bir firmayız. Bu açıdan iyi bir ekiple çalıştığımı söyleyebilirim. Güncel, yenilikçi ve müşteri odaklı çalışan inanmış bir kadromuz var. Bu da bizlere başarıyı getiren en önemli unsur. Laleli bu açıdan fazlasıyla zengin bir bölge. Birçok güçlü marka ve şirketimiz var. Gelecek yıllarda ülkemizin imajına değer katabilecek çok sayıda marka ve şirketimizin dünya arenasında sahne alacağını şimdiden söyleyebilirim.
Sektörel sorunlar nelerdir? Çözümüne ilişkin ne gibi adımlar atıyorsunuz?
Bildiğiniz gibi en önemli sorun maliyetler. Global rakiplerimiz karşısında maliyet noktasında eşit rekabet şartlarında yarışmıyoruz. Bu da müşteri tatmini noktasında bizleri diğer faktörleri daha etkin kullanmaya itiyor. Moda sürekli değişiyor, dünün yenisi bugün artık eski ve gereksiz kalıyor. Sürekli güncel olmanız ise ayrı bir maliyet unsuru. Laleli’nin dinamizmi bunu kendi içerisinde çözse de ülke hazır giyim sektörü bundan fazlasıyla olumsuz etkileniyor. Bu açıdan sektörün değişken maliyetleri belirli bir düzeyde hafifletilmeli ya da ihracat noktasında bazı sübvansiyonlar sağlanmalı. Böylelikle etkin ve güçlü olduğumuz hazır giyim sektörümüzü daha da ileriye taşıyabileceğimizi düşünüyorum. Ayrıca çevre ve komşu ülkelerde yaşanan savaş ve krizler bizleri fazlasıyla olumsuz etkilemekte. Netice itibariyle ticaret yaparken önce en yakınınızdan başlıyorsunuz. Maalesef insanlar ekonomiden çok artık hayatta kalabilme yarışı veriyor. Umuyor ve diliyorum ki bu acılar kısa zamanda son bulur ve ekonomi temelli kalkınmamız tüm komşularımızla birlikte artarak gelişir.
Sektöründeki teknolojiyi ve gelişmeleri takip etmek adına yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?
Bizler satış noktasında ülkemizin adeta bir vitrini konumundayız. Bu açıdan servis ve sunu olarak Laleli dünyanın en gelişmiş ve güncel ülke pazarları ile yarışabilecek düzeydedir. Ticaretimizi elektronik ortamda da sürdürürken teknolojik iletişim imkanlarından olabildiğince yararlanıyoruz. Müşteri çeşitliliğimizi arttırırken ticari potansiyelimizi daha da yükseltebiliyoruz. Laleli global ölçekli ticaret yaparken en büyük avantajı girdi sağlamadaki etkinliği oluyor. Müşteri taleplerindeki farklılık bizleri gelişime ve büyümeye doğru sevk ediyor. Bu noktada Laleli gerek ülkemiz gerekse de dünya da sayılı bölgelerdendir diyebilirim.
Sosyal sorumluluk projeleri hakkında görüşlerinizi öğrenebilir miyiz? Bu alanda çalışmalar yapıyor musunuz?
Daha önce de belirttiğim gibi Laleli ve LASİAD olarak bizler bu noktada en faal STK’lardan biriyiz. Görev yaptığımız süre zarfında Somali’ye 300.000 TL, Van depremine 2 milyon tutarında bir konteyner kent, Soma’daki maden faciasında şehit olan kardeşlerimize 100.000 TL’lik yardımı ivedilikle ulaştırdık. Hamisi olduğumuz Katip Kasım İlköğretim Okulu’nun 2009-2015 dönemleri arasında 5 yıllık bakım ve onarım giderleri için 700 bin TL harcadık. Başarılı öğrencileri ödüllendiriyor, geleceğimize yatırım yapıyoruz. Bölge itibariyle birçok ihtiyaç sahibine giyecek, gıda ve ilaç yardımında bulunuyor, muhtaç kimselerin anında yardımına koşuyoruz. Suriyeli mültecilere 4 tır dolusu giyecek, Bosna’da yaşanan sel felaketinde Bosnalı kardeşlerimize 1 tır giyim ve ev tekstili, Pakistan’da yaşanan sel felaketinde Pakistanlı kardeşlerimize 2 tır giyim ve tekstili, Myanmar’da yaşanan insanlık dramında buradaki kardeşlerimize ayni yardımlar yaptık. Diyarbakır’ın Hazro ilçesini Sarıerik köyü ilkokulundaki 300 öğrenciye kıyafet, Fatih Hobyarlı Ahmetpaşa İlkokulu’nda okuyan 50 öğrenciye kıyafet yardımında bulunduk. Bunu bir lütuf olarak değil bir zaruret bir mecburiyet olarak görüyor, görevimizi yaptığımızı düşünüyoruz. Bu vesileyle LASİAD başkanı olarak bölge esnafımızı tekrardan can-ı gönülden kutluyorum.
Çok yoğun bir çalışma temponuz olduğunu biliyoruz. Bu yoğun tempoda bir gününüz nasıl geçiyor?
Bildiğiniz gibi sivil toplum kuruluşları gönüllülük esasına göre işleyen kurumlardır. Yönetim kurulunda görev yapan tüm arkadaşlarımız gibi ben de kendi işi, sosyal hayatı ve ailesi olan bir bireyim. Tabi burada es geçemeyeceğimiz en önemli konu görevimiz ve sorumluluğumuz. Bu nedenle gerek işyerimin Laleli’de olması gerekse de ticari hayatımı şekillendiren bölge olması hasebiyle günümün büyük çoğunluğu Laleli’de geçmekte. Tabi bu durum da LASİAD’ı hayatımın başköşesine koymamı gerektiren bir unsur oluyor. Ben yaptığım görevi büyük bir inanç ve aşkla sürdürüyor ve aklımın zekâtı olarak görüyorum. Bu nedenle çalışırken ve hizmet ederken yorulmuyor aksine daha çok şevk ve zevk duyuyorum. Sevdiğiniz işi yaparsanız yaşam boyu bir gün bile çalışmış olmazsınız derler. Bu açıdan Laleli’ye yaptığımız hizmetlerden büyük bir keyif duyuyoruz. Doğru ve akılcı projeler pozitif sonuçlar verdiğinde ise bu defa başarının getirdiği o muhteşem hazzı yaşamak ve fayda sağladığını hissetmek ise ayrı bir mutluluk getiriyor.
2015 plan ve projelerinizden bahsederek uzun vadedeki hedeflerinizi aktarır mısınız?
Bizler plan ve planlamalar yaparken her zaman dünya ölçeğinde düşünüyoruz. Laleli bunu fazlasıyla hak eden bir bölge… Yaptığımız tüm yatırım ve projeler bu minvalde ele alınıyor. Örneğin bu yıl dördüncüsü organize edilen Laleli Fashion Shopping Festival’in global düzeyde etkisi ve coşkusu hissedildi. Buna Laleli’nin farkı ve farklılığı diyebiliriz. Yapılan tüm projeler istişare, inanç ve elbirliği ile gerçekleşince neticesi de böylesine parlak ve ışıltılı oluyor. Sonuç itibariyle bu yıl gerek ülkemiz gerekse de bulunduğumuz coğrafya açısından zor ve sancılı bir yıl. Bizler bu zorluklarla mücadele etme adına sürekli düşünüyor, girişimlerde bulunup çözüm yolları arıyoruz. Pozitif sinyallerin alındığı bu aylarda sanırım yılı geçmiş yıl değerleriyle kapatmak birçok işletme adına başarı olarak algılanabilir. Bizlerse bunun üzerine neler koyabiliriz onu düşünüyoruz. Festivalimiz bu noktada mihenk taşı olacaktır diye düşünüyorum. Umarım her şey yolunda gider ve öncelikle Laleli’ye dolayısıyla ülkemize sunduğumuz katkılar artarak sürer.
Laleli’nin dünü ve bugünü…
Laleli, uzun yıllara dayanan ve köklü bir ticari geçmişi olan bir bölge. Müşteri kitlesi ve portföyü sürekli değişen, dönüşen ve yenilenen nadide bir ticaret merkezi. Kuruluşundan bugüne kendini çağa dönük revize edebilmiş bir şaheser. Bu açıdan geçmişten gelen birikimimizin bizleri bugünlere ulaştırdığından şüphem yok. Bizler ise bugünü yaşarken aslında geleceği inşa ettiğimizin bilincinde ve idrakinde olmalıyız. Laleli bu ülkeye daha çok büyük hizmetler sunacak, ekonomik ve istihdam noktasında ülkemizi ileriye taşıyacak birçok projeyi hayata geçirecektir. Bunu yürekten ve inanarak söylediğimden emin olabilirsiniz. Bu enerji ve sinerji Laleli’nin tüm ferlerinde mevcut. Geleceğe dönük yatırımlar gerek bireysel bazda gerekse de bir bütün olarak sürdürülüyor. Laleli geçmişten gelen farklılığını ve dinamizmini arttırarak sürdürürken gücünü ve etkisini de arttırıyor. Geleceğin Laleli’sinin bugünlerden dana olumlu ve güçlü olacağından emin olabilirsiniz.
