“İnanlar olarak 50 yıldır devam eden yolculuğumuzda, ‘insan için tasarım’ ilkemizden asla vazgeçmedik. Bu ilke bizim yol göstericimiz oldu diyebilirim. Çünkü profesyonel insanlar ne yaparlarsa yapsınlar, merkezine insanı koymadan yapacakları işlerin bir ayağı hep eksik olacaktır…”
İnşaat sektörünün başarılı isimlerinden, İnanlar Yönetim Kurulu BaşkanıSerdar İnan sayfalarımıza konuk oldu. Gerçekleştirmiş olduğumuz söyleşimizde birçok sektörel konuya değinen Serdar İnan, İstanbul’un bir Master Planı’nın olmadığına değinerek “Yatırımcılar, yatırımlarının geleceğini bilmek istiyor”dedi.
– Kuruluşundan bu yana inşaat sektöründe; konut başta olmak üzere çeşitli alanlarda nitelikli projeleri hayata geçiren İnanlar’ın kurulum süreci nasıl gelişti? Tamamlanan ve devam eden projeleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz?
İnanlar, 1965 yılında kurulmuş bir şirket ve bu yıl 50. yılımızı kutluyoruz.Kurulduğumuz yıldan bu yana; Türk inşaat sektöründe birçok ilk’e, dünya çapında başarılara ve İstanbul’un yaşam standartlarını yükselten 220’nin üzerinde projeye imza attık…Bu projelerin hepsini devlet ihalesi olmaksızın kendi sermayemizle gerçekleştirdik. Gerçekleştirmiş olduğumuz projelerimizle, İstanbul’un tüm bölgelerinde, çeşitli gelir gruplarından birçok insana satış yaptık.Önümüzdeki yıllarda da Türkiye’nin en saygın ve güvenilir kurumlarından biri olarak sektörümüzün bölgesel lideri olma vizyonuyla,iş sektöründen konut sektörüne kadar oldukça geniş bir yelpazede projeler gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Terrace Fulya, Avlu 138, Terrace Bahçe, TerraceLido, Terrace Feri, Asl’ı Bahçe, Terrace Tema, Terrace Doğa geçtiğimiz yıllarda tamamlanan projelerimiz. Terrace Hayat, Terrace Vadi, Terrace Plus, TerraceMix projelerimiz hale devam ediyor. Gerçekleştireceğimiz projelerimiz ise; Terrace Lotus, Terrace Cadde, Terrace Su, Terrace Ev Ofis.
– İstanbul’da özellikle son yıllarda “Kentsel Dönüşüm” kapsamında birçok proje gerçekleştiriliyor. Bu noktada kentsel dönüşümün önemine dair bir değerlendirme yapar mısınız? İnanlar’ın bu konuda çalışmaları var mı?
Biz İnanlar olarak Bağdat Caddesi üzerinde bazı kentsel dönüşüm çalışmalarında yer aldık. Kentsel dönüşümün önemi gerek ülkenin gerekse şehrin geleceği açısından elbette yadsınamaz. Ancak kentsel dönüşüm şu an ki süreçte malik sayısının fazla olduğu yerlerde sıkıntılı olarak devam ediyor…
-İnanlar’ın projelerini hayata geçirirken çıkış noktası “İnsan odaklı yaşam alanları yapmak”. Bu stratejinizle ilgili neler söylemek istersiniz? İnanlar İnşaat’ın olmazsa olmazları var mı?
Neticede bütün inşaat firmalarının ana olgusu insan. Çünkü insan için üretim yapılıyor…
Bu güne kadar ki tecrübelerime istinaden bir tespitte bulunmak istiyorum mimarlar bana göre; heykeltıraş mimarlar, desinatör mimarlar ve tüccar mimarlar olmak üzere üç gruba ayrılır. Ve bunların çoğu desinatör ve heykeltıraştır. Yani ürettikleri projenin kabuğu güzeldir. Konforlu bir yaşam sunmazlar; sürdürülebilirlik, enerji tasarrufu, yön kültürü, rampaların eğimi gibi konuları hesaplamadan projelendirme yaparlar. Bu projeler ise uygulanabilirlik açısından çok sağlıklı sonuçlar vermez. Tüccar mimarlar ise gerçekle örtüşen, müşteri odaklı projeler yaparlar. Bundan dolayı biz yabancı mimarlarla değil, bizim kültürümüzü daha iyi tanıyan kendi mimarlarımızla çalışıyoruz. İnanlar olarak 50 yıldır devam eden yolculuğumuzda, “insan için tasarım” ilkemizden asla vazgeçmedik. Bu ilke bizim yol göstericimiz oldu diyebilirim. Çünkü profesyonel insanlar ne yaparlarsa yapsınlar, merkezine insanı koymadan yapacakları işlerin bir ayağı hep eksik olacaktır…
-İnanlar için 2014 nasıl geçti? 2015 yılı hedeflerinizi bizimle paylaşır mısınız?
2014 yılında 450 milyon lira ciro yaptık. Şu an devam eden 5 tane projemiz var. 2015 yılı içinde de 7 projemizi tamamlamış olacağız. Bu güne kadar hep müşteri talepleri doğrultusunda proje ürettiğimiz için büyüdük; bundan sonraki süreçte de aynı doğrultuda hareket ederek büyümeye devam edeceğiz. Çalışanlarıma da her zaman “Sizin patronunuz ben değil, müşterilerdir.” derim. Çünkü müşterimiz varsa biz varız…
-İş hayatınızdaki başarılarınızın yanı sıra yazarlık gibi ciddi yetenek isteyen bir uğraşı icra ediyorsunuz. Ve altı adet birbirinden değerli kitabın mimarısınız. Peki yazarlığa olan ilginiz nasıl başladı. Bu süreçten bahsedebilir misiniz?
Kitaplarım şiir kitabıdır. 1996 yılında araba kullanırken müzik dinliyordum ve birden arabayı sağa çekip şiir yazmaya başladım ( Gülüyor). O günden bu yana da şiir yazıyorum. 6 adet kitabım var.
Kısaca Serdar İnan
1965 yılında Erzincan’da doğdu. Robert Kolej’in ardından İstanbul Teknik Üniversitesi mimarlık bölümünden mezun oldu. Aile üyelerinin birçoğu mimar ve inşaat mühendisi olan İnan, üniversite yıllarında aile şirketi İnanlar’daçalışmaya başladı. 1995 yılında İnanlar’ınYönetim Kurulu Başkanı oldu ve bugüne kadar 220’nin üzerinde projeye imza attı. İnşaatın dışında otomotiv, enerji, turizm sektörlerinde yatırımı bulunan Serdar İnan, İstanbul Mimarlar Odası üyesi ve Mimar MimarSinan Vakfı (MİKEV) Mütevelli Heyeti Başkanlığı’nı sürdürüyor.
İstanbul aşığı bir mimar olarak bilinen Serdar İnan’ın kendisine ait altı adet de şiir kitabı bulunuyor…
Yatırımcılar, yatırımlarının geleceğini bilmek istiyor!
İstanbul’un bir “Master Planı” maalesef ki hala yok. 10 sene, 20 sene sonra nerede, ne olacağı belli değil. İstanbul’un 1/100.000’lik planlarına hala 3. köprü ve yeni yapılacak olan havalimanı işlenmiş değil. 3. Köprü’ye nereden çıkış verileceği belli değil. Bu durumların netleşmesi halinde yatırım için hazırda bekleyen bir sürü insan var. Fakat yatırımcılar buralara yatırım yapsa bile, yatırımlarının geleceğini bilmek istiyor. 5 sene 10 sene sonrasında ne olacağını, çevreye başka ne gibi yatırımların yapılacağını bilip kar/ zarar oranları ile ilgili öngörülerde bulunmak istiyor. Ortada böyle bir plan olmaması ise işleri hem yatırımcı açısından hem de ürün arz edenler açısından zorlaştırıyor…
